19 Temmuz 2010 Pazartesi

BEN HER BAHAR AŞIK OLURUM


Müzik bir beyefendiyi daha uğurladı notalar eşliğinde. 70li ve 80 li TRT nin hüküm sürdüğü yıllarda onun gönlünden süzülen melodiler hüküm sürerdi. Asu Maralman'ın " Bal Gibi Olur", Sezen Aksu'nun " Ben Her Bahar Aşık Olurum", Neco " O Şarkıyı Henüz Yazmadım", Coşkun Demir " Sanki Dün Gibi" aklıma geldikçe hala söylediğim, mırıldandığım şarkılar arasındaki yerlerini korur. Bu gün hala hatırlarda silinmemiş melodilere imza atmış olması popüler müzik için suya yazılmış notalardan çok daha önemli ve kalıcı yapıtlar ortaya koymuş olduğunu gösterir. Hiç bir bestesi saçma sapan sözlerle birleşip ucuz kokan mal niteliğinde olmadı. O bir müzik adamıydı. Tam bir beyefendiydi.
Lise yıllarında sürekli kasedini dinlediğim ve sahnede de görme imkanı bulduğum Müşfik Kenter' in "Bir Garip Orhan Veli" nin müziklerinin yanısıra " Uyuyan Güzel" müzikali, M.Ali Birand'ın " Galatasaray Belgeseli" , Haldun Taner'in " Bu Şehr-i İstanbul Ki" oyununun, Kültür Bakanlığı'nın hazırlattığı " İpek Yolu" belgeselinin müziklerini de yapmış, uluslararası ve ulusal pek çok müzik festivallerinde ödüller almıştı.
Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde müzik yorumları yapan üstadın 800 bestesi bulunuyordu.
Yüce Yaradan'nın gittiği yerde de seni notasız bırakmaması dileklerimle, uğur ola büyük üstad !

15 Temmuz 2010 Perşembe

TEK


SENLE "TEK" SIRRIMIZ OLACAK

TEK GÜNAHIMIZ

TEK ORTAK YANIMIZ

BU !




BAĞLAR MI BİZİ?

YANA YANA DİZER Mİ?

BİRLİKTE YANMAYA

DEĞER Mİ?




EL ELE...

DİZ DİZE...

BEN VARIM !

ÜSTLENİRİM.

HERŞEYİ PEŞİN PEŞİN

ÖDERİM.




SEN "TEK" BANA KAL !

BENİM OL!

BEN DE SON BUL!

HESABI BEN ÖDERİM.



ZÜHRE

13 Temmuz 2010 Salı

YORGUNUM


YORGUNUM..



GEÇMİŞ ZAMAN KATİLİYİM.
SÖZLER DİZGİDEKİ YERİNİ ALMIŞKEN
REDDEDİYORUM.




YANLIŞ OLAN BEN,
SENDEKİ DOĞRUYU BULAMIYORUM.
YÜZLEŞMEYİP KAÇARKEN
ARKANA DÖNMEMENİ DİLİYORUM,
İSTEMİYORUM.



YORGUNUM..




SENDE VAR OLDUM DERKEN
KAYBOLUP GİDENE EL SALLIYORUM.
SORUYORUM.
ALAMAYACAĞIM CEVAPLARI
BAŞTAN BİLİYORUM.



SENDEN SONRA YOL ALINACAK
TÜM ZAMANLARI
YAŞADIM.
İSTEMİYORUM.



YORGUNUM..



SESSİZLİKLE BOĞUŞAN ÇIĞLIĞI
KUCAKLIYORUM.













ZÜHRE













VİCDAN


Balkız sekiz buçuk aylıktı full time çalışmaya başladığımda. Kendi ofisimin yanında iki firmanında hukuk müşavirliğini yapıyor, istekleri doğrultusunda tüm gün mesai harcıyordum. Ofis, şirket ve adliye arasındaki koşuşturmadan sonra eve geldiğimde ilk zamanlar Balkız yokluğumu pek hissetmediğinden bakıcı ablasının kucağından bana atlama talepleri olmazdı. Burulurdu içim , için için.. Annelerin arkasından ağlayan çocuklar her ne kadar üzüntü verici bir durum yaratsa da isterdi içim, için için...Zaman içinde Balkız büyürken, ablasının kucağından bana uzanmaya, sonraları boynuma kafasını gömüp yarım saat koklamaya vardı. Mutluydum. Çocuğum yokluğumu hissedip beni özlüyor diye. Bencilce bir annelik dürtüsüyle. Şimdi ise Balkız nerdeyse 4 yaşında ve bazı günler ofise gideceğim, annem gelsin, annem yedirsin, annemle oynayayım v.b diye uyandıktan sonra babası ve ablasına olmadık eziyetler yaşatıyor. Mutlu muyum? Hayır. Her gün olmasa da onun bazı günler böyle huzursuz ve mutsuz olması benim kendimi kötü ve rahatsız hissetmeme yol açıyor. Bugün onlardan biri. Saat 11.00 de konuştuğumda ofise geleceğim, sen nerdesin,yanımda ol, benle oyna cümleleri içeren ağlama arası diyologlar yaşadık. Bir an ofiste volta atıp düşündüm eve gitmeyi, onu huzura ve mutluluğa boğmayı. Ama randevular,telefonlar,yapılacaklar.....Kızımdan önemli değil hiç biri diye düşünürken aklım ve vicdanımı kavga eder halde buldum. Biraz sakinleşeyim, bir çay.. Yarım saat sonra açılan telefonda kızımın ablasının saçlarını okşayarak su içiyor olduğunu ve tüm fırtınanın dindiğini öğrendim. Sıkışan içim biraz dindi. Tekrar tekrar düşündüm. Kızım doğduğundan beri sorduğum soruya yeniden cevap aramaya çalıştım. Annelik neydi ? Annelik nasıl bir şeydi? Annelik= ???? Cevap olarak aklıma ilk gelen hep "vicdan" , "sorgu" , " endişe" ve pek tabii ki "mutluluk". Bu sorgu sual bitecek gibi görünmüyor. Değil mi ki annem hala keşke senin ismini Zühre değil de başka birşey koysaydık, pek eski bir isim oldu diye kahreder kendini ve ben de hala ismimi çok sevdiğimi zikretmek zorunda kalırım yıllardır :)) Ve daha pek çok şey için vicdan yapar durur , hatırımızda bile olmayan.


Günün geri kalanı sakin bir liman. Bakalım bir sonraki lodos ne zaman ?

12 Temmuz 2010 Pazartesi

ÇAĞRI


BUGÜN SENİ BEKLEYECEĞİM
ADIM ADIM BANA YAKLAŞMANI
DİNLEYECEĞİM.



RÜZGAR FISILDAYACAK KULAĞIMA,
ADINI.
TEKRARLAYACAĞIM DEFALARCA.
EZBERLEYECEK RUHUM TUTKUYLA
HER SANİYE HER DAKİKA SÖYLEYENECEK
ISRARLA.



BİLİYORUM GELECEKSİN.
BİR BİR KIRILIRKEN KALELERİN
SEN DE İSTEYECEKSİN.
AŞK MAĞDURU YORGUN BU KALBE
GELDİM ! DİYECEKSİN.



BUGÜN SENİ BEKLEYECEĞİM
ADIM ADIM BANA YAKLAŞMANI
DİNLEYECEĞİM.


YELKOVAN AKREBİ KOVALARKEN
BEN DURUP SENİ SENİ SENİ BEKLEYECEĞİM.









ZÜHRE






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...