7 Eylül 2010 Salı

UNUTMAK


Son bir kaç yıldır unutkanım. Bu sene had safhaya çıktı. Oysa unutmak isteyip de unutamadığım bir dolu şey varken, unutmamam gerekenler bir bir dilini çıkarıp el sallıyor bana . Bu tatilin , bir kaç gün hasta olmamın dışında , zihnime çok yarayacağını düşünürken dün ofis kapısı çaldı. Karşımda iki adam ve bir çocuk. Kocaman gülümseyen gözlerle ve benim onu tanıdığımdan çok emin ifadeyle " Abula merhaba !" .

Ben şaşkın " Pardon kimi aramıştınız ".

Adam " Zühre Abula ben... ben !! " .

I-ııııh, hıık ! Gözüm bile ısırmıyor.

"Valla tanıyamadım, çok özür dilerim; biraz tanıtsanız" .

Aklımda içeride müvekkilde; toplantının en derininde kalkmışım. Adam Taksim diyor, kartonpiyerci, boyacı diyor, bende ı-ııııh. Tanımıyorum. Gülümseyen dudaklar hafif hafif kapanmaya, bakışlar alınganlığa doğru kaymaya başladı. Valla tanımıyorum, ne yapayım şimdi !!! Tanıdım desem onu bunu soracak ve ben cevap veremeyecek saçma, samimiyetsiz bir gülümsemeyle sohbetin sonunu bekleyeceğim. Adam ordan girdi burdan çıktı baktı olmadı

" abula, tabii aradan çok sene geçti de ondan tanıyamadın " deyip iyi günler diledi.


İçerde müvekkil ile toplantı kaldığı yerden devam etti etmesine de benim akıl adamda kaldı biiir, unutkanlığım içime dert oldu ikiiii, böyle giderse bir müddet sonra ofise diye çıkar kendimi Bitlis'de bulabilirim üüüüç.


Keşke unutmak istediklerim silinse , duyduklarım uçsa zihnimden ağır ağır dönmemecesine, yaşamamış olmayı yeğlediklerim farklı bir durumla yer alsa hayatımda......ne güzel olurdu....


Yorgunum,çok yorgun !!


Anneannemi düşündüm.....Alzheimer'lı zihninin ona oynadığı oyunlar sayesinde etrafında dönen insanlık zaafiyetini algılayamıyor olmasına sevindim , belki ilk kez. Belki ilk kez , benim nur yüzlü , elma yanaklı canım anneanneme musallat olan bu hastalık için Allah'a şükrettim.




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...