tag:blogger.com,1999:blog-77369401030762758562024-03-13T20:04:55.094+03:00çoban yıldızıSana,bana,bize; kısacası hayata dair herşey.ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.comBlogger164125tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-20098151658100873312014-10-09T15:43:00.003+03:002014-10-09T15:43:42.835+03:00CEHENNEM DERESİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-tmlEGGye0C4/VDZy-xILaCI/AAAAAAAAAzc/btu54uNFEek/s1600/2014-10-09%2B14.31.57.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-tmlEGGye0C4/VDZy-xILaCI/AAAAAAAAAzc/btu54uNFEek/s1600/2014-10-09%2B14.31.57.png" height="320" width="232" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Sevgili Hoca'm Gülsen Varol'un ikinci kitabı " Cehennem Deresi" kendime bayram hediyesi olarak düşünüp beklettiğim bir kitaptı. Ben pek çoklarının yaptığı gibi birden fazla kitabı birarada okuyamadığım gibi bir romanı bititir bitirmez bir diğerine başlamakta da zorluk çekenlerdenim. İçine girdiğim romanda hala nefes alıyorken bir diğerinde bulunmayı istemem; kaçarım. Bu duygu içerisinde içinde yok olup gittiğim, orada nefes aldığım kitapların sayısı malesef gün be gün azalırken sevgili Hocam'ın ilk kitabı ( yüzüm kızararak henüz edinip okuyabildiğim ) "Albümdekiler" romanını gözyaşları ile bitirdim. Orada bir süre konaklayıp izin aldıktan sonra " Cehennem Deresi" ne geçtim.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"> Her yazısında beni ters köşe eden , günlerce düşünmeme yol açan; zekası, üstün dil becerisine hayran olduğum Gülsen Varol' un muhteşem kurgusu ve karekterleri ile artık ben de Cehennem Dere'liyim. Orada nefes alıp , roman karekterleriyle başbaşa vererek heyecanlandım, üzüldüm, güldüm ve ağladım....</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;"> Öncelikle benim hayatıma girip vermiş olduğunuz ışık , heyecan ve mutluluktan dolayı teşekkür eder; edebiyat dünyasının bu müthiş romancıya hak ettiği ilgi ve değeri sağlamasını diliyorum.</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-84966651140506811472014-07-16T23:57:00.001+03:002014-07-16T23:58:35.873+03:00MERHABA BEYOĞLU<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-byaq-qdQv_Q/U8blf9k7_KI/AAAAAAAAAwM/qk0ZKDBR9Bs/s1600/20140716_224647(1).jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-byaq-qdQv_Q/U8blf9k7_KI/AAAAAAAAAwM/qk0ZKDBR9Bs/s1600/20140716_224647(1).jpg" height="320" width="240" /></a></div>
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">90 lı yıllardı..Arada bir yolunu bulur kalbimin attığı yere kısa zamanlı ziyaretler yapardım; İstanbul'a. Bu ziyaretlerden birinde Halep Pasajının alt katındaki dükkanlardan birinde ( belki de tek bir dükkan vardı tam hatırlayamıyorum ) bir dergi görüp elime almıştım; " MERHABA BEYOĞLU" . </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"> Genel Yayın Yönetmeni <i>Gürkan Kuş, </i>Yayın Danışmanı <i>Jak Deleon. </i>Yazı Kurulu <i>Çelik Gülersoy, Özdemir Kaptan Arkan, Giovanni Scognamillo, Jak Deleon, Ergun Hiçyılmaz, Sadettin Davran, Burçak Evren, Arzu Özbakış, Ali Topuz, Küçük İskender, Füsun Erbulak, Mesut Kara, Pınar Çekirge. </i>Elimde bir cevher vardı. Atan kalbimin yaşadığı şehir bir yana Beyoğlu benim için özeldi . 1996 yılında rastlantı eseri keşfettiğim " MERHABA BEYOĞLU" 1997 yılı başından sonra bir daha yayımlanmadı. Ara Güler'in en güzel fotoları, Küçük İskender'in kallavi küfürlerle bezenmiş şiirleri; Füsun Erbulak' ın şehir tiyatroları ardındaki sönmüş , yitmiş aşkları, kabare suareleri, kulis hikayelerini; Giovanni' den lavanten hikayeleri ve sinema, Jak Deleon' dan Pera'daki Beyaz Ruslar ve Beyoğlu'nun Beyoğlu olmasına kattıkları ve daha nice güzel hikayeler,makaleler.... Hepsinin yüreğine ve kalemlerine sağlık !</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<span style="font-size: large;">Ben o derginin her satırını içtikçe biraz daha yakınlaşırdım sanki "atan kalbime".. İstanbul daha bir başkaydı gözümde; şimdiden uzak. Uzaktayken ağırlığıyla bütünleşen tadı genzimi yakmaz, efsunlar içinde ," atan kalbimle" bütünleşir destan olurdu rüyalarımda... </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Güneşi, denizi, martısı, kaldırımlarıyla farklıydı İstanbul bende; gönlümde. Uzun zaman sürecek bu efsunlanma ne vakit geçti biliyorum, biliyorum da keşke aynı kalabilseydi. Bazen düşünürüm hangi aşkım devam edegeldi. Sıkılıyor muyum, yoksa çok mu şey bekliyorum henüz bulamadım cevabı ; ama aşk kalıcı değil bende. Ben aşka aşık kadın ; sadece aşka..Aşkın şekle bürüneninden çok öte.. Aşklar bir bir geçmekte iken İstanbul ayakta bana bakıyor; o da eski sevgili. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Bir dargın bir barışık süren ilişkimiz hala devam etmekte; sanırım karşılıklı ve sessizce süren bir tutkumuz ve verilmiş sözlerimiz var İstanbul'la..O da ben de ara ara yutsak da, sözümüz SÖZ; yola devam !</span><br />
<br />
<br />ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-29758195149620849292014-07-05T14:18:00.002+03:002014-07-05T14:18:39.614+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-YG9QQxwOUko/U7feZJLGTpI/AAAAAAAAAvo/KUACCN_mDck/s1600/blog.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-YG9QQxwOUko/U7feZJLGTpI/AAAAAAAAAvo/KUACCN_mDck/s1600/blog.JPG" height="320" width="240" /></a></div>
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Hergün yazıyorum; ama yukarıdaki resimde olduğu cinsten. Hem de birden fazla; bazen çok fazla...Özledim bloğumu , burada içimi dökmeyi, arkadaşlarımın sayfalarını aralamayı...Özledim!</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-15856239035038463612013-04-23T14:18:00.001+03:002013-04-23T20:42:23.804+03:0023 NİSAN <span style="font-size: large;">Bayramlarda coşar içim; ağlamak için her türlü bahaneye açık yüreğim. İstiklal marşında başladım yine burnumu çekmeye. Erken başladım ağlamalara ben...Hep diyorum , çok sıkıcı bir yaşlı olacağım ! Korkarım babaanneme çektim . Herşeye ağlardı.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"> " Yine niye ağlıyorsun babaanne". " Çok sevindim". </span><br />
<span style="font-size: large;"> " E şimdi niye ağlıyorsun babaanne " " Ne bileyim ben!!!"</span><br />
<span style="font-size: large;"> " Offf babaanne oooooffff!!!" .</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"> Yaa böyle işte! Her yakındığım durumun öznesi oldum şimdi. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Daha yemeğe yeni oturmuşuz, babaannem kolumu dürter ,kulağıma eğilip tatlı göçmen şivesiyle "yapasın bana bi kahve". " Aaaa babaanne daha tabağa yemek konmadı bile " . </span><br />
<span style="font-size: large;">" Ben diyeyim de; bilesin!!!" . </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Şimdi; daha yemekleri tabağa koymadan kokuyor burnuma kahve.. Bazen uykumun arasında bile.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Gidişat kötü; babaannemi düşündükçe..Bu duygusal yapısına hiç sığmayan patavatsızlıkları vardı. Ağabeyimin nişanında öyle oynadı oynadı ki; bir anda durup " Bu kadar oynuyoruz, kız tarafı o... demesin bize??? " Millet gülmekten kırılırken o yüzündeki ciddiyeti hiç bozmadan oynamaya devam etti. Daha neler neler.. en iyisi anlatmayayım . </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Bayramdan nelere geldim,neler anlatıyorum....Neyse ,bugün Bayram ! 23 Nisan, neşe doluyor insan !</span><br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ysd1fnQU1t0/UXZtmEaN46I/AAAAAAAAAt0/fMO9Th1ndaA/s1600/230420133210.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-ysd1fnQU1t0/UXZtmEaN46I/AAAAAAAAAt0/fMO9Th1ndaA/s320/230420133210.jpg" width="240" /></a></div>
<br />
<br />
<br />ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-7683395250656780442013-04-10T01:07:00.000+03:002013-04-10T01:07:45.153+03:00SES<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-CRC5sNnh7sw/UWSQpqdt1PI/AAAAAAAAAtg/zlfArwBGOqs/s1600/SES.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-CRC5sNnh7sw/UWSQpqdt1PI/AAAAAAAAAtg/zlfArwBGOqs/s1600/SES.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"> Sesim sustu! Bu ilk kez yaşadığımız , tek taraflı bir kırgınlık. Ne masalarda hadi hadi söyle ısrarları karşısında kalmasına rağmen sırtını bana dönmeyen sesim şimdi yok ortalarda. Sadece dudaklarım oynuyor ve karşımdaki dudak okumayı beceren biriyse şanslı; yok değilse boş boş gözlerime bakıyor. Şaşkınım .. Meğer ne çok konuşurmuşum ben . Ağzım sürekli açılıp kapanıyor ama ona eşlik edecek ses yok ortada; gitti. Bazen , inattan hiç konuşmak istemediğim zamanlarda yaşadığımız uyum ve iş birliği aklıma gelince duygulanıyorum; özlüyorum o günleri . Olsa da konuşmasam diyorum. Ama o artık yok! Oysa söyleyecek çok şey varken...Tam da sırasıyken... Neler söylemezdi! Özgürlüklerden yola çıkıp önce kendilerine yol açan, sonra kendinden olmayanları tıkan; reisicumhur olabildikleri devletlerinde dağa çıkıp hak arayışına girişenlerin çıkış yollarına kırmızı halı dizen ; mesleğini kaleminden kazananların kalem uçlarıyla verdikleri zaiyat(!) ile Destan yazdıran ; Allah'ın , dini ne olursa olsun inanan herkesin Allah'ı olduğunu unutan ; ülkemin her şehrinin birbirinden farklı mozaik yapısını dahi inanç unsurlarına göre sıralayan zihniyetlere, uygulamalara , yerleşmelere, izlemek zorunda bırakıldığımız tradejilere ve zorbalığa, taraf bulamamış iğrenç pazarlıklara söyleyecek çok şeyi vardı oysa... Bu pazarlıkların, masa başı arsızlıklarının memleketimin içinden , yüreğinden,vicdanından çıkan güçle oluşturulmadığını haykırmak isterdi sesim...Ses'im..</span></div>
ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-34406015729100343652013-04-07T19:42:00.001+03:002013-04-07T19:42:31.363+03:00TRAFİK-TRAJİK<span style="font-size: large;">Hafta içini yoğun geçiren ben , tercih olarak hafta sonunda evimize çok yakın olan yerlerin dışına sızmamaya özen gösteririm .Bu hafta sonu ise zorunlu bir toplantı için yine Beyoğlu civarına yol almak durumunda kaldım. Kalmaz olaydım. Tam 2,5 saatte varabildim. Bir çile değil bu; işkencenin ta kendisi !!! Aklıma çocukluğumun her bayramlarında yol aldığımız Akhisar yolculukları geldi. 90 Km., tam 1 saat 15 dakika süren İzmir-Akhisar arasında defalarca uyur uyanır ve "gelmedik mi daha?" diye mızmızlanırdım. Sanırım çok eziyet vermiş olmalıyım ki doğal döngü döndü dolaştı ve benim evden ofisime hergün 1-1,5 saatte yol alacağım , dönüşle birlikte ve arada adliyeye yapılacak gidişleri de içine katarsak ortalama 4 saatin yolda geçtiği bir hayatın içine kafa üstü düşürüverdi . Nereye kadar sürecek bilmiyorum ama ben 6 yıldır aynı eziyeti yaşıyorum. Balkız bu yıl okula başlamadan mutlaka bir çözüm bulunmalı; evlenmeden önceki ofis-ev arası 5dk. formatına uçuş yapmalı.</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-HgQrJbl3v3Q/UWGhcts7L4I/AAAAAAAAAtA/doxOVe0279Y/s1600/060420133171.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-HgQrJbl3v3Q/UWGhcts7L4I/AAAAAAAAAtA/doxOVe0279Y/s320/060420133171.jpg" width="320" /></a></span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-yKlOepSn6Ik/UWGhclwMQCI/AAAAAAAAAtI/ln0hSQe_-Kg/s1600/060420133167.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-yKlOepSn6Ik/UWGhclwMQCI/AAAAAAAAAtI/ln0hSQe_-Kg/s320/060420133167.jpg" width="240" /></a></span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-wpUx8tXeQuA/UWGhdKEVCKI/AAAAAAAAAtM/Ocx4uu3__Lo/s1600/060420133172.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-wpUx8tXeQuA/UWGhdKEVCKI/AAAAAAAAAtM/Ocx4uu3__Lo/s320/060420133172.jpg" width="320" /></a></span></div>
ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com6İstanbul, Türkiye41.00527 28.97695999999996340.621829000000005 28.331512999999962 41.388711 29.622406999999964tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-68190189854524913112013-04-03T02:34:00.002+03:002013-04-03T02:37:24.727+03:00GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-thmui1lAifQ/UVtoTiCSufI/AAAAAAAAAsw/u5pEhvpxp50/s1600/mahkeme_ice3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="128" src="http://2.bp.blogspot.com/-thmui1lAifQ/UVtoTiCSufI/AAAAAAAAAsw/u5pEhvpxp50/s320/mahkeme_ice3.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="font-size: large;">Haftanın bir günü aynı mahkemenin kapısından saat itibariyle 9.30 da girip 16.30 da çıkıyorum. Benim işim hep o mahkemeyle dolayısıyla da aynı Hakimle. Hakim Bey önemli; hem de çok! Oldukça despot ; arada samimi olma çabaları gösteren çıkışları despot yapısını delemeyecek kadar da zayıf . Ama kaçarı yok; haftanın bir günü teşrik-i mesai zorunlu. Kulakları duymadığı gibi yaza doğru emekli olacak olması dosyalara olan eğilimini de etkiliyor. Gözlem gücümün kuvveti etkilemiyor; o avukatları hiç mi hiç sevmiyor! Çoğunlukla davalı tarafta yer alan benim karşı masamda , bu sefer çok genç bir avukat bayan yer alıyor. Giyimi oldukça modern bu genç avukat kendine güvenini ifade eden vücut diliyle biraz da rüzgar estirerek masadaki yerini alıyor. Ne hoş! İlk zamanlarım aklıma geliyor. Kalbim çarpardı masadaki yerimi aldığımda. Savunmamdaki önemli hususları unutmamam için dilekçem önümde , ağzımdan çıkacak kalbim ve uğuldayan kulaklarımla sesimi zar zor duyabilirdim; ya da öyle sanardım. Genç avukat ismini söyler ve Hakim zapta geçirirken önce vekaletnamesi olup olmadığı sorgulanır. Hafif bir panikle yetki belgesi sunulur . Bu sefer dosyadaki başka bir aksilik göze çarpar ve Hakim bu eksikliğin birkaç celsedir tamamlanmamış olduğunu despot yapısının bulaştığı ses tonuyla tükürürcesine zikreder. Genç avukat, hukuk bürosunda yeni çalışmaya başladığını bu eksikliğin diğer avukatların sorumluluğundan kaynaklanmış olabileceğini özgüven içerisinde, sesi dahi titremeden vurgular. Hakim ısrarcıdır. Eksiklik ısrarının yanında , genç avukatın mesleğini icra koşullarını sorgulayıcı, kınayıcı ve biraz da alaycı bir şekilde eleştiriye döker. Genç avukat da ısrarcıdır.Yine aynı özgüven içinde fakat giderek agresifleşen bir ses tonu ile Hakime kafa tutar. Hakim " kes tamam !!! " diyerek zaptı yazdırmaya başlar.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"> " Gereği Düşünüldü: Davacının Davasının REDDİ' ne......".</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Göz ucuyla bakabildiğim genç avukatın titreyen elleriyle çantasını zor toplayabildiğini görüyorum. Ne kötü bir gün onun için; hem de çalışmaya başladığı ofiste belki de ilk duruşma gününde böylesine önemli bir davanın onun elinde kaybedilmiş olması....</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Yıllar öncesine gidiyorum ; mesleğimin ilk yıllarına... Ünlü bir ceza avukatının ofisinin icra departmanında işe başladığım yıllardı. İcra işini sevmezdi ve o departman avukat olarak benden sorulurdu. Ben ise ceza'ya baygın genç bir avukat. Benim Ceza'ya olan baygınlığımı bildiğinden çok büyük davalara beni de yanına katardı Üstat. Ne davalara tanıklık etmiştim onunla.Celse biter bitmez benim büyülerimi bozmak istercesine nasihata başlardı; " Ceza işi kadınlara göre değil güzel kızım,sakın ha!!! Korkuturlar , zorlarlar ; daha aklına gelmeyecek şeyler yaşarsın...Gerek yok!!! At hırsızlarıyla işin olmasın sakın". Başım hafif önde , dağılmaya yüz tutmuş büyülerin bulutlarını toplamaya çalışıyorum zıplayarak; çaktırmadan". </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Çok yoğun geçecek bir günün sabahında Üstat odasına çağırır. Bugüne yetişmemiz çok zor görünüyor. Filanca yerdeki ağır cezaya senin girmen gerekiyor.Ama karar duruşması bugün. Savcı konuşacak, mütalaa verecek. Hakim sana söz verdiğinde diyeceksin ki " savunmanın genişletilmesini talep ediyoruz, delil sunacağız". Böylelikle kararın o celsede çıkmasını engelleyeceksin...</span><br />
<span style="font-size: large;"> Ahh!!! Ben bu kısmı bilmiyorum . Film izler gibi izlemişim bu zamana kadar ceza davalarını."Savunmanın genişletilmesi" ne demek ? Ya sırasını kaçırırsam, ne zaman söyleyeceğim????? diye düşürken koltuğumun arasına sıkıştırılan dosya ile kapının önündeyim . Adliye yolunda okuduğum duaların sırası bile şaştı. Duruşma salonundayım. Aman Tanrım ben yine hacze çıkayım, vazgeçtim ceza işinden Allah'ım, söz veriyorum buradan bir halt yemeden çıkayım, bir daha hayal mayal yok.Temiz iş icra işi. Gidersin hacze kaldırırsın oralığı . Hoş orada da dayaktan son dakikada kurtulmuşluğum , hafif tartaklanmışlığım , bolca küfür yemişliğim ve hatta silah doğrultulmuşluğum var ama alışmışım ben buna . Ama buna HİÇ!!! Titriyorum. Savcı mırıl mırıl bişeyler söyledi; duymuyorum . Hakime bakıyorum o da ancak birbirlerinin duyacağı tonla mırıldanıyor . Ben bir ona bir savcıya bakıyorum, küçük bir serçe gibi .Ne zaman diyeceğim dosya üzerine karaladığım "Savunmanın Genişletilmesini talep ediyorum..." u ??? Derken, Hakimin "GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ" sesiyle irkildim. Bir dakika , bir dakika ama bana söz vermediniz dedim; içimden. Sesim çıkmadı,çıkamadı; içime kısıldı.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;"> ".......'ın TCK nın .... maddesinin ...fıkrasının ...bendi uyarınca 20 yıl HAPSİNE........". YİRMİ YIL!!! Sanki dünyadaki tüm sesler sustu, hakim megafonla kulağıma böğürdü. YİRMİ YIL!!!! Başım döndü, midem bulandı... Duruşma kapısının önünde elimde duruşma zaptıyla bir başımaydım. Dünya yıkıldı üzerime. Ayağımı atmak istiyorum; olmuyor. Biri betonu kırsın diyorum ;yine içimden. Dünyanın en şapşal halinin o andaki tek örneğiyim. Birkaç saat ne yaptım hiç bilmiyorum.Sanırım Saat Kulesinin altında oturmuş olabilirim, Bolulu Hasan Usta'ya da gitmiş olabilirim.YKM den bir çanta da almış olabilirim; ama hiç birini hatırlamıyorum. O tarihlerde cep telefonu icat edildi mi onu da bilmiyorum; ofise gittiğimde meraktan deliye dönmüştü Üstat. Benden önce haberim gitmiş olmalı ofise. Üstat beni görünce ellerimden tutup oturttu . Eyvahhh dedim; yine içimden. Bana bir çakacak herhalde ,öteki elimden güç alacak bir yerlere çakılmayayım diye. Baktım endişe içinde yüzüme bakıyor ve konuşuyor. Neden sonra duymaya başladım sesini. " Kızım üzülme, zaten kararı geciktirmeye çalışıyorduk . Bizimki nafile bir çaba . Sonuç belliydi ; zaten böyle çıkacaktı karar . Senin bunda bir kusurun kabahati yok...." Sarılmışım Üstat'a salya sümük. Umrumda değil ceketinin gözyaşı ve sümükle karışmış hali.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Dudağımla gülümsemeyle salondan ayrılırken gözlerim genç avukatı aradı. Teselli adına söyleyeceğim birkaç cümleye ihtiyacı olmalı diye düşünürken , ıslanmaya yüz tutmuş gözlerle yanındaki avukata heyecanla birşeyler anlatırken, mübaşirin beni çağıran sesiyle duruşmaya geri dönmek zorunda kaldım.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<br />
<br />
<br />
<br />ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-54799307494506164282012-11-18T22:00:00.002+02:002012-11-18T23:15:53.465+02:00MAVİ BOYALI EV<span style="font-size: large;">Uzun zamandır bu kadar erken çıkmamıştım Beyoğlu sokaklarına. Her saatini bilirim de en çok sabahlarını severim ben buranın. Yadırgamadan uzak, umarsız kabullenir herkesi , katar içine. Yeter ki sen iste, itme ve de korkma . </span><br />
<span style="font-size: large;">Çoğu kepenkler kapalı, sessizlik hakimdi caddenin tümüne. Sıraselviler girişindeki işlerimi hallettikten sonra aşağı Cihangir'e doğru yürümeye başladım. Savoy Pastanesi' ne geldim. Bir zamanlar sıkça yapılan kahvatılar , her hafta alınan kepekli kurabiyeler aklıma geldi, gülümsedim. Bu caddeye her gelişimde yüreğim sıcacık olur ve kalbim bir başka atar. </span><br />
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-4PLHbGGkjig/UKk9jELD7kI/AAAAAAAAAsc/e86HlqHg-m8/s1600/11538-mavi-ev.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-4PLHbGGkjig/UKk9jELD7kI/AAAAAAAAAsc/e86HlqHg-m8/s1600/11538-mavi-ev.jpg" /></a><span style="font-size: large;">Cihangir zaman içinde çok değişti ve ben bu değişikliğe bizzat tanık olmuş kişilerden biriyim, şanslıyım. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Savoy'un karşısındaki bankanın yanındaki çıkmaz sokağın bitimindeki eve geldiğimde yıl 96' ydı. Küçük, tek katlı mavi boyalı o ev benim 2000 den sonra İstanbul'da sürecek yaşantımın ilk temellerini atmaktaydı . Bahçe kapısından içeri girdiğimde bir anda yanımda biten azman köpeğin hızı, ağzının göbeğime çarpmasıyla durmuş; ayaklarımı hiç hissetmeyen bedenim ve durmaya yakın kalbimle bu Doxy ile ilk tanışmam olmuştu. Şimdi o sokak, bir kafeye ait hınca hınç doldurulmuş masalardan ibaret. O yıllarda aynı sokakta bir iki basamakla inilen küçük bir kahvehane vardı ve Cihangir plato olmaktan uzak havasıyla daha samimi ve sakindi. O ev bir grup müzisyenin hem ev, hem dershane hem de prova yaptıkları bir mabeddi. Bu provalara evde yapılan çaylar yetmeyince bahsettiğim o küçük kahvehaneden çaylar yağardı , günışığına kadar süren prova ve ona eşlik eden sohbetlere. Hümeyra' nın en son kasetinin tüm provaları, Ajda'nın 98 yılında çıkarttığı kaset kaydının alt yapıları, Yeni Türkü'nün prova ve toplantıları, daha neler neler... Şimdi popstar olmuş o zamanın yeni yetmeleri hep o evden geçti, palazlandı. Provalara öğrenciler yağardı workshop niyetiyle. Müzik aleminin hocaları , üstadları evin müdavimlerindendi. O küçük tek katlı mavi boyalı evde oluştu Bilgi Üniversitesi'nin Caz Bölümü fikri. Ve hayata geçtiğinde Bölümün kadrosunu oluşturan o hocalar harikalar yarattı. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Ben her Savoy'a geldiğimde oturur, o çıkmaz sokağa karşıdan bakarım, sadece bakar anılara dalarım. Bunca yıl ,çıkmaz sokağa girip küçük tek katlı mavi ev hala orada durur mu diye bakmadım, bakamadım, bakamam. O evi İstanbul'da yaşamaya başladığım 2000 yılında kapattı(k). Başka bir evde başka bir hayata merhaba dedik; ondan sonra gelecek hayatları bilmeden... </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Hayatımda kalıcı izler bırakan kişiler ve yerler oldukları yerde donsunlar isterim. Değişimleri acıtır, kanatır ruhumu ; zor kabullenirim. Hayatta hiçbir şeyden korkmadım onları aynı yerde göremeyecek olmaktan başka. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Hayal etmek güzel ve oldukça basit. </span><span style="font-size: large;">Geçen günler ve değişimlere rağmen yaşanılanlar, hatıralarda kalanlara dokunmadan yeni anlamlarla bendeki yerlerini hep koruyacaklar. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-58957165216463553072012-08-13T12:37:00.001+03:002012-08-13T12:37:28.052+03:00KÜL KEDİSİ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-5lPkj5od-Ts/UCjJcPR-HqI/AAAAAAAAAsM/wLpGotcfV04/s1600/ANNEANNEM.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-5lPkj5od-Ts/UCjJcPR-HqI/AAAAAAAAAsM/wLpGotcfV04/s320/ANNEANNEM.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Önlüğü yenilenmiş , ütüsü yapılıp asılmıştı yeni yıl için. Ama annesinin istenmeyen gebeliğe son vermek adına yaptıkları bebekle birlikte canının da mal olmasına yol açmıştı. Kalakalmıştı bir baba ve küçük kardeşle başbaşa. Önlük asılı olduğu yerde kalmış üzerine giymek kısmet olmamıştı. Henüz o da küçük bir çocuktu. Evin ve ufak kardeşinin abladan dönme annesi olma çabaları yetmemiş, çaresiz kalan babası bir süre sonra yeni bir kadınla evlenmek zorunda kalmıştı. Küçük kız hem kardeşine hem de yeni gelen gelinin hemen hamile kalmasıyla doğan bebeğine bakıcılık yapmaya başlamış, üvey annenin en ufak bir durumda dudak bükmesine yol açmamak adına her şeyi yapar olmuştu. "Hayır" ı olmayan bir çocukluk ve genç kızlık günleri evleneceği dominant bir erkekle bütünleşerek hayatını kaplamıştı... Külkedisinin mutlu sonu onun hayatında hiç gerçekleşmeyen beklentisiz bir uzay boşluğuydu. </span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-size: large;">Çocukluğumun büyük bir parçası, yüreğimin köşesi gül kokulu anneannemin kimseye "hayır" diyemediği ,tevekkül ettiği ve sürekli gülümseyerek baktığı hayatı sona erdi. Onla birlikte geçirdiğim tüm zamanların üzerimde yarattığı etkileri beni takip edecek ; ondan öğrendiğim sabır, şükür ve hamd etmenin yarattığı huzur ile yola devam edeceğim.</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-10209012299889936242012-06-09T00:01:00.000+03:002012-06-09T00:01:32.564+03:00<span style="font-size: large;"><br /></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-fP1Vrtc5wYc/T9JnWZHT-qI/AAAAAAAAAsA/G-LJkrpv_u8/s1600/b-399125-u%C3%A7an_ku%C5%9F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://1.bp.blogspot.com/-fP1Vrtc5wYc/T9JnWZHT-qI/AAAAAAAAAsA/G-LJkrpv_u8/s320/b-399125-u%C3%A7an_ku%C5%9F.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: large;"><br /></span><br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;">Bu aralar çok dalgınım. Arabayla giderken bir köprünün altında durduğumda kendime geldim ve nerde olduğumu bilemedim. Sanki orada uyanmış, ya da biri tarafından oraya konulmuştum. Bu akşam ise yemek masasında bardağıma yeniden meyve suyu doldurmak istediğimi düşünüp, masanın karşı çaprazında bulunan şişeye baktığımı hatırlıyorum . Daha sonra ise bardağın dolu olduğunu gördüm. Hangi ara o bardağı doldurduğumu asla hatırlamıyorum. Kayıt hiç yok ,tertemiz . Bu aralar çok dalgınım ve bundan korkuyorum. Sarfedildiği söylenen diyologları hiç hatırlamıyorum, kulağım o kelimeleri sezmiyor bile . Sanki kayda basılmayı unutulan teybin boş kasedi gibiyim. Kafam kendi düşüncelerim , replik ve düpliğini kendi oluşturduğum cümlelerle dopdolu ancak dış aleme kapalı. Ne korkunç bir durum kendinden şüphe etme . Dedim , demedim; dedin, demedin.. Sürmenaj bu olmalı. Bu beyni dinlendirmeli. Buradan gitmeli. Gökyüzüne uçup süzülmeli. Balık olup diplere inmeli. Sessizliğin sesini dinlemeli. Güneşe yüz vermeli. Toprağa ayak basmalı. Yollara vurmalı. Bilmediğin yerlerde durmalı. Kendi adımı unutmadan sevdiğim herşeyi tekrar tekrar kucaklamalı. </span></div>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-81324816065504368742012-05-27T13:25:00.000+03:002012-05-27T18:50:42.158+03:00NORMAL<span style="font-size: large;">Konservatuvarın yıl sonu konserlerini kaçırmazdık babamla, özellikle de şan gecelerini. O yıl ki konserde sahnede fazlasıyla yer alan kişi , bas bariton olağanüstü sesi ,değişik fiziği ve vücut diliyle diğerlerinden çok farklıydı. Aryası bittiğinde verdiği selam , yüz ifadesi ve yürüyüşüyle izleyenlerin hafif gülümsemelerine sebep oluyor ama hayranlık daha ağır basıyordu. Yıl sonunda özel şan dersleri için konservatuvara gidildiğinde master öğrencilerinin en iyisi olan bu kişiden ders almaya başladım. Ben kendisine .... ağabeyi diye hitap ettiğimde etraftaki gülüşmelere ve kol dürtmelerine şahit oluyor anlam veremiyordum; anlam verebilecek ne yaşa ne de tecrübeye sahiptim. Bir gün ders sonunda kapı çalındı ve içeri giren kişi kulağına bir şeyler fısıldadı. O anda elektrik çarpmışa dönen ve ne yapacağını bilemeyen ....... ağabeyi buz kesmişe döndü. Gözleri doldu ve ellerimi tuttu. Geldi dedi. Kim? dedim. O dedi. O kim diyen gözlerimi tek aşkım diyerek yanıtladı. Hadi dışarı birlikte çıkalım , onu tek başıma görmeye hazır değilim dedi. Çıktık. Bir grup kalabalık öğrenci içerisinde kızların hangisi olabileceğini düşünürken beyaz tenli çok yakışıklı birini gösterince birden yer ayağımdan kayar gibi oldu. Başım döndü ama sanırım belli etmedim. Çünkü o benden daha bedbaht bir durumda , yüzü bembeyaz olmuş bayılmak üzereydi. Aşkının hikayesini anlatmaya başladı; karşılıksız tamamen platonikti. Bir süre sonra derse girdiğimizde bu kez ona hitap edilmiş şiir defterini çıkarttı. Gözyaşlarına engel olamıyordu. Bu durumun , yani eşcinsel olduğunun kendini bildiğinden beri var olduğunu ve ailesinin de onu böyle kabul edip sevildiğini anlattı. O zaman anlamıştım manalı gülüşlerin, imaların sebebini. İlerleyen zamanlarda ailesinin İzmir'in en iyi ve tanınmış ailelerinden olduğunu ve gerçekten de onu olduğu gibi ve çok sevdiklerine tanık oldum. Bu sevgi ve kabullenilme ona iyi bir kariyer sağlamanın ötesinde başarının da kapılarını açmıştı. Birçok uluslararası festivalde onlarca ödül ve Türkiye'nin köklü geçmişi olan bir devlet operasında solist sanatçı olma ve hala devam etme şansını sağladı. Başarılarına başarı katmaya devam ediyor.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span><br />
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-PQDfAIHO4WU/T8H_PLbBGiI/AAAAAAAAAr0/lKGs8hPUsOQ/s1600/Teen.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-PQDfAIHO4WU/T8H_PLbBGiI/AAAAAAAAAr0/lKGs8hPUsOQ/s320/Teen.jpg" width="279" /></a><span style="font-size: large;">Tüm bunları hatırıma getiren şey geçenlerde duruşma sırasını beklerken bir transseksüelin sanık sıfatıyla duruşmaya çıkması oldu. Polis tarafından arabada oral seks yaparken yakalanmıştı. Daha önce de aynı suçtan dolayı cezası ertelenmiş bu sefer her iki suçun cezası birleşerek hapis cezasına hükmedilecekti. Sonuç farklı olsa dahi çıkışta yapacağı iş yine fahişelik olacaktı. Başka şansı ve alternatifi yoktu. Acaba içindeki kadınlığı hissettiğinde ailesinin verdiği tepki ve müeyyidesi ne olmuştu? Bir çokları gibi dışarıda hayat aramalarına sebep ilk itelenmeyi ailede yaşamaları... Kabullenmek kolay değil, kolay olmasa gerek. Bunun doğuştan kaynaklanan bir sebep olduğunu düşünen, bilen ailelerin sayısı çok ama çok az. Onları diğer çocuklarından farklı , anormal hatta engelli görmeyen aileler çocuklarına sevgi ve güvenle toplum içindeki yerlerini sağlamlaştırma konusunda ilk temeli oluşturuyor. Önyargısı kuvvetli bir toplumda yer almaları kolay olmasa da başları dik durabiliyorlar. Örnekleri var; az da olsa.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span><br />
<span style="font-size: large;">Bu uğurda aile mahkemesinde mahkumiyet alan ve cezasını canıyla ödeyenlerin sayısı oldukça çok. Kadın cinayetleriyle, eşcinsel cinayetlerini "NAMUS" adı altına alan ve haklılığını bu iki hecelik kelimeye sığdıran zihniyetin mahkumiyeti hangi yasa maddesi ve hangi müeyyide altına alınırsa alınsın sonu gelmeyecek bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkenin başbakanının kadının yasa ile çerçevelenmiş kürtaj hakkını "cinayet" olarak nitelendirmesinin altında NAMUS kavramının kalp ve beyinden çıkıp , bel altına alınmış hali yok mu? Sizce? ....</span><br />
<br />
<br />
<br />ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-84488366190331691292012-05-13T01:44:00.000+03:002012-05-13T01:56:41.884+03:00CANİÇİM<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;"><br /></span></i><br />
<i><span style="font-size: large;">Bayram sabahında yaşanır hüznün sevinci silişi</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Gidenler dönmüyor annem </span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Ağlama caniçim</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Hiç bir şey aynı kalmaz demedin mi</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Dinle sen,seni</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Soldurma gül yüzünü annem</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Ağlama caniçim</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Ağlama</span></i><br />
<i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-4wzMxhXddkU/T67nP83OkDI/AAAAAAAAAro/U3YGlnSIw8Y/s1600/tara0022%5B1%5D.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-4wzMxhXddkU/T67nP83OkDI/AAAAAAAAAro/U3YGlnSIw8Y/s320/tara0022%5B1%5D.jpg" width="258" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Ağlama sen</span></i><br />
<i><span style="font-size: large;">Ağlama</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Bak anne sen hep aynı gözle</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Bak anne sen hep aynı yüzle</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Kalıversen hep aynı izle</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Sarıversen hep aynı güçle</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;">Annem</span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: large;"><br /></span></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i><span style="font-size: xx-small;"> (</span><span style="font-size: x-small;"> Şarkı Sözüdür )</span></i></div>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-7303420131669126192012-05-11T11:46:00.000+03:002012-05-11T11:46:01.552+03:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EDR3H1JOGos/T6zQ_8qFFfI/AAAAAAAAArc/ya_41luqijw/s1600/545725_10150875740278466_609403465_9605340_1281817756_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://2.bp.blogspot.com/-EDR3H1JOGos/T6zQ_8qFFfI/AAAAAAAAArc/ya_41luqijw/s320/545725_10150875740278466_609403465_9605340_1281817756_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i><br /></i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i><br /></i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Sen yara almayan bir kale</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Her vuruşta sağlamlaşan</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Korkusuzca çoğalan</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>İçimde bir türlü</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Kaybolmayan</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Katilimsin</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i><br /></i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Yıkılmazlarım cam</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Tuzbuz.</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Duvarlarım kum</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Dümdüz.</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Sen arsız sinsi bir kuş</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>İçime varan yolda</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Düpedüz bir DÜŞ.</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i><br /></i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Veda bu</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i><br /></i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Yanıbaşımda</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>SÖZSÜZ</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Bana yakın</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Benden uzak</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><i>Sevdiğimsin.</i></span></div>
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-66898657967701154462012-05-05T13:53:00.003+03:002012-05-05T13:53:55.521+03:00HIDIRELLEZ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-4kYekdwYgoc/T6UFWQUo8VI/AAAAAAAAArQ/IjRe6VMrwUo/s1600/300962_10150347732052432_608817431_8197031_424600248_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="223" src="http://1.bp.blogspot.com/-4kYekdwYgoc/T6UFWQUo8VI/AAAAAAAAArQ/IjRe6VMrwUo/s320/300962_10150347732052432_608817431_8197031_424600248_n.jpg" width="320" /></a></div>
<span style="font-size: large;"><br /></span><br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;">Alacağımı bile bile bir ay öncesinden başlardım o gece için izne ; aman bir aksilik olmasındı. </span><span style="font-size: large;">On iki yaşımdan geceleri tek başıma dışarı çıkma zamanı gelene kadar bu süreç hep böyle geçti. Yılda bir gelen özgürlüktü Hıdırellez benim için. Okuldan heyecanla gelir bazen eve bile uğramadan Aşiyan' ların bahçesi, biz çocukların tek mabedi bahçede bizden büyüklerin katkısıyla ödevler bitirilir uslu çocuk edasının etiket gibi asılı yüz ifadesiyle eve yönelinirdi.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;">Akşam üzeri başlardı bir hareket. Erkek çocukları yanacak ateşler için çalı çırpı toplama işine koşardı. Akşama doğru tüm hazırlıklar biterdi. Büyükler bahçedeki gül fidelerinin altlarını çakıl taşları ve kağıtlara yazdıkları dileklerle doldurmuş bozmamamız için tembihler edilmişti. Babam eve geldiğinde ve sofraya oturulduğunda başlardı kalbim çarpmaya. Hiç izin vermediği olmamıştı ama ben bir ilki yaşamaktan korkardım her nedense. Bu izinlerin aslında en büyük garantisi ağabeyimin varlığı ona duyulan sonsuz güvendi. </span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;">Alınan izinle birlikte önce birinci katta oturan Deniz' e uğrar sonra yan blokta oturan Zehra alınır bahçeye koşulurdu. Sitenin tüm çocukları teker teker bahçeye akardı. Yaklaşık yirmi, diğer yerlerden gelen çocuklarla bu sayı elliye kadar çıkardı. Kendi yaktığımız ateşten tutulan dileklerle defalarca atlardık. Ateş söndükten sonra alt ve üst mahallere geçerdik.Gece gece sınırlarımızı aşmaya (!) bayılırdık. Bakışmadan ibaret aşklarımızı gündüzden öte görebilmek yılda bir gelen düşün gerçeğe dönüşüydü.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"> Gece yarısı bahçeye döndüğümüzde Yalçın Amcamız akordeonu ile kendi balkonundan canlı konser verirdi yüzünde her daim muzip çocuk edasıyla. Bizler bahçede, büyükler balkonlarında alkışa tutardık her şarkı sonrasını. Hemen onun yanındaki balkondan Yücel Amca yaylı tamburunu ya da darbukasını çıkardı mı bilirdik ki bu konser saatlerce sürecek ve bizim özgürlüğümüze de uzatma sağlayacaktı.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;">Böyle geçti Hıdrellez geceleri yıllarca hiç sektirmeden aynı heyecan,coşku ve mutlulukla. Bizler , bizden öncekilerden gördüklerimizi devam ettirdik, yine hep birlikte bir nesil el ele . Aşiyan çocukları hep birlikte büyüdü ve bizden sonra da o günleri devam ettirecek kimse kalmadı.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: large;">Şimdi ben her hıdrellez o günlerin coşkusunu içimde taşır , anıların sularında yüzer ve el sallarım geçmişe. </span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-80740672634225260652012-04-27T01:07:00.002+03:002012-04-27T01:26:40.921+03:00İLK MÜRÜVVET<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-TUwsP9pqiz8/T5nE4mSrN-I/AAAAAAAAArE/g3WW5DdC2KQ/s1600/141.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://3.bp.blogspot.com/-TUwsP9pqiz8/T5nE4mSrN-I/AAAAAAAAArE/g3WW5DdC2KQ/s320/141.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<strong><span style="font-size: large;">Ufaktan ufaktan bir çalışma vardı ama ihtimal vermedim. Ne de olsa henüz ana sınıfı bile değillerdi, miniktiler. "Anne kelebek oldum ben", " aaa ne güzel , hadi söyle" , " ı-ııhh unuttum işte".. Diyologlar hep böyle kaçak güreş. Ta ki 23 Nisan'dan iki gün öncesine kadar öğretmeni, çantasına bayramda giymesi gereken kıyafetleri belirtene kadar ciddiyet anlaşılamadı bizler tarafından. </span></strong><br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Bayramlar hep mutlu etmiştir beni. Ama bu bayram başkaydı, kızım ilk kez sahneye çıkacak kelebek olacaktı. Heyecanımın yanında endişelerim de vardı. Çünkü Balkız çok alkıştan, fazla tezahürattan hoşlanmaz, bizim gösterdiğimiz coşkudan rahatsızlık duyar bazen bulunduğu ortamı terkederek tepki gösterirdi. Ya bizi gördüğünde sahneyi terkederse? Aklımda hep bu ihtimal vardı. Akşamdan hazırladım kıyafetlerini yanyana dizdim ; ben ondan heyecanlı ve telaşe. Sabah herkes uyurken sofrayı kurdum ama kursağımda bir yumruk ; ya sahneyi terkederse? Elimi kafamdaki düşünceleri kovmaya yarayacakmış gibi sağa sola salladım ve çocukluğumdan beri her bayram " bugün bayram erken kalkın çocuklar..." şarkısını yine çenem titreye titreye söyledim. Nedense ben her bayram böyle duygusallaşır gözyaşı israfına sebep olurum. Çoğu duygusal durumlarda domuz duyarsızlığına bürünebilen biri için bu durum beni gerçekten sarsar ,şaşırtır ama değişmez. Bayramlar hep duygusal ve özeldir bana.</span></strong><br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Balkız da o sabah her zamankinden enerjik ve mutlu uyandı. Kahvaltı sonrası evden çıkarken Baba ile gözgöze geldik ; onda da bir sıkıntı..</span></strong><br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Sahnenin tam karşısında arkalara doğru yer bulduk . Önce Şehit'ler için saygı duruşu ardından İstiklal Marşı . Büyük kısmını söyleyemedim dudaklarımı büzmekten ve gözyaşlarımı silmekten . İyi ki hep böyle bir kadın olmadığımı düşündüm, ne sıkıcı olurdu(m) . Akabinde minikler anons edildi ve Balkız sahnede ! Sadece tek bir gösteri beklerken Balkız başka bir grupla şiir okuyor hem de yüzünde çok ciddi ve kendinden emin bir ifade ile. Ardından da kelebek gösterisinde . Şoktan kurtulamadan gösterisi bitti. Endişelerimiz yerini bulmadı. Balkız sahneyi terketmenin ötesinde kendisinden daha büyük sınıfın gösterisini kurtarmıştı; hastalandığından gelemeyen çocuğun yerine geçip şiirini ezberleyerek . Müthiş bir iş başarmıştı . </span></strong><br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Gösteri sonrası o sınıfın öğretmeni önce Balkız'a sonrasında da bize teşekkür etti.</span></strong><br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Ben o gün hep ağladım ve müthiş sıkıcıydım. Ama Balkız hem gösterisi hem de kendi başarısı için gözyaşı döken annesinin bu kulak memesi yumuşaklığı ve ıslaklığı için çok ama çok mutluydu. </span></strong><br />
<br />
<strong><span style="font-size: large;">Bir ilki yaşamıştık ailece ve kısacası hepimiz mutluyduk. Balkız bizim tahminimizin de ötesinde büyümüştü. Evde bize çetirdiklerinin adı "şımarıklık" , bizim o gün yaşadıklarımıza ise aile büyüklerinin vermiş oldukları ad " ilk mürüvvet" olarak adlandırılıp kayıtlara geçti.</span></strong><br />
<br />ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-25259556285243062932012-03-30T13:30:00.001+03:002012-03-30T13:33:29.120+03:00YOK HÜKMÜNDE "KADIN"<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-yhxelYfDLp0/T3WK0UhbQuI/AAAAAAAAAq4/GkO08okw4nQ/s1600/dunyadaki-ilk-kadin.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" dea="true" height="225px" src="http://2.bp.blogspot.com/-yhxelYfDLp0/T3WK0UhbQuI/AAAAAAAAAq4/GkO08okw4nQ/s320/dunyadaki-ilk-kadin.jpg" width="320px" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><strong>Bu yoğunluğun içerisinde günleri değil ayları takip etmekte güçlük çekiyorum. Sabah girdiğim duruşmalar eğer şanslıysam 12.30-13.00 de sona eriyor. Şanslı olmadığım günler çoğunlukta; adliyeyi kapatıp direkt eve geçiyorum. Dün kaçak tek duruşma için ( ben duruşmaları belli günlere topluyorum ama bazen farklı günler olabiliyor, buna da kaçak diyorum ) adliyedeydim . Öğle yemeğini çok uzun zamandır tanıdığım bir avukat arkadaşla birlikte paylaştık., sohbet ettik. Sohbetin konusu döndü dolaştı kadının çalışmasına geldi. Bana " kocandan harçlık alamıyor musun ki hala tırmalıyorsun " manasına rahatlıkla çekilecek ve içerisinde kesinlikle alınganlık yapmama ve tırnak çerisindeki cümleyi anlamama sebep olacak o malum soruyu sordu ; - Paraya mı ihtiyacın var???- Şok oldum, tam bir şok! Önce şaka yaptığını sandım ve gülümsedim. Baktım beyefendi benim cevabımı bekler ciddi yüz ifadesiyle beklemekte. Bir iki öksürmekle birlikte kendime geldim. Hani karşımdaki meslektaşım olmasa burada zikredilmesi ayıp olacak bir düzinden fazla argo kelime devreye girecek ama adam meslektaş, bir avukat! Ne diyeyim, ne anlatayım... Kadının çalışmasını maddi durumu ne olursa olsun, hele ki iyi ise gereksiz gören ve bu zamana kadar tanıdığımı sandığım ve bu zihniyetini ancak şimdi görebildiğim bu arkadaş için yapılacak birşey olmadığına karar vererek sadece omuz silktim. Cevabımı kendi yorumlasın ve hatta ne isterse onu düşünsün istedim. Kendi gibi aynı sıralarda okumuş birini meslektaşı görmekten öte "kadın " olarak gören zihniyet bu sefer üzerinde cüppe ile karşımdaydı; bana çok yakın. </strong><br />
<br />
<strong>Kadın'ı dar kalıplara sokan baskıcı bakış açısını kırsal kentlerle sınırlamak ne kadar yanlış! Feodal erkek bakışı okuyup meslek sahibi olmakla da aşılamıyor, bu bir gerçek! </strong><br />
<br />
<strong>Geçen ay Meclisten çıkan ve kadını korumaya yönelik yasa paketinin ne kadar ciddiye alınması gerektiği gerçeği OKUMUŞ-OKUMAMIŞ-MESLEK SAHİBİ-MESLEK SAHİBİ DEĞİL tüm kadınları çok ama çok ilgilendiriyor.</strong>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-1990276007458579832012-02-22T00:35:00.000+02:002012-02-22T00:35:10.680+02:00NE VAR NE YOKBu aralar yazı yazmakta zorluk çekiyorum. Aklıma gelenleri kaleme almazsam 5 sn sonra kendi kendini imha ediyor ve ben boş sayfaya doğru kendimi bakar buluyorum. Yazı yazma dürtüme bir engel de her türlüsü denenip deneme sonucu çıldırıp en iyisi olduğunda karar kılınan, bu seferde baz istasyonlarının fazla olmadığı bir yerde konuşlanmam sebebiyle vuslata erememem. Şimdi de cuka cuka cuuuuukkkk diye bağıran bir miki fare beynimi yediği için zorlanıyorum ama yazacağım, yok yok yazacağım fena inat ettim.<br />
<br />
Görüşmeyeli ne var ne yok derseniz , iki yıldır bizimle birlikte yaşayan , bana kardeş kızıma abla olan Hati gitti. Ağlaya ağlaya içi dışına çıktı bende ise hiç. Bu kadar mı taş oldum sorusunu es geçtim, ben duygusal sömürü teşkil edecek her durumda domuza dönüşme becerisine sahibim. Sanırım bu bir mesleki defo olarak kişiliğime yer etmiş durumda. İyi mi? ehhh ne diyeyim elle gelen düğün bayram demişler. Çok dağıttım konuyu hemen toparlıyorum. Üzüldüm tabii canım, dıştan taş gibi görünsemde içte gastritim artmış , artmakla kalmamış tavan yapmış durumda köpürüyor. Bundan dört sene önce terkedildiğimizde durum daha vahimdi . Ben bir günde ofisimle birlikte yürütmekte olduğum iki büyük firmaya el sallayarak kızımı ayağımda uyuturken bulmuştum kendimi. Yalnızlık zor çok zor gurbette. Çalacağın kapıların koşullarının uygun olmaması seni senle başbaşa bırakıyor. Oysa bekarken şu anlattığım çocuk ,kreş, bakıcı ve benzeri her tür durumlar bana ne sıkıcı ve basit gelirdi...Alışacağız boşluğuna Hati'nin çaresiz.<br />
<br />
Veeeee "Bir mucize olan hamilelik kırk hafta sürer<br />
Bebekler kırkıçıkarılmadan evden çıkarılmaz<br />
Adam olmak için kırk fırın ekmek yemek gerekir<br />
Birşeyi kırk kere söylersen gerçek olur<br />
Hamamda yıkanan kişilere mis gibi kırklanmışsın denir<br />
Canımız birşeyi istemediğinde kırk dereden su getiririz ve daha neler neler, kırk iyidir ! :) " diye bir mesaj kırk yaşımı kutlayanlar arasında en çok hoşuma giden mesajların başındaydı. Evet 40 oldum ! Otuzlu yaşlarda bile kendimi bu kadar genç ve güzel hissetmemiştim.Yok bu öyle kendini beğenmeden öte bir duygu ; daha çok benimseme, özümseme, kabullenme ve farklı bir tür huzur.<br />
Evet 40 'ım ama sanırım ben kırkta kalıp çöreklenmek istiyorum ; on yıl sonra 41,5 olabilirim :))<br />
En güzel hediye ise Balkız'ımın elleriyle yaptığı resim ve çantaydı. Ondan aldığım ilk hediye. Ama henüz bilmiyor ki , o benim yaşam hediyem!!!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-nSNOOz-hRyk/T0QaoosHKyI/AAAAAAAAAqw/uDlxTFNXVfk/s1600/260620111135.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-nSNOOz-hRyk/T0QaoosHKyI/AAAAAAAAAqw/uDlxTFNXVfk/s320/260620111135.jpg" width="240" /></a></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-HjYyMEADnK0/T0QY1lf0kNI/AAAAAAAAAqg/3OPG6ApcTwE/s1600/160220121794.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-HjYyMEADnK0/T0QY1lf0kNI/AAAAAAAAAqg/3OPG6ApcTwE/s320/160220121794.jpg" width="240" /></a></div>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-8269073397238002972011-12-18T17:17:00.001+02:002011-12-18T17:19:25.432+02:00HASLET ( ! )<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-cKa30w3jS3o/Tu4AObV5jGI/AAAAAAAAAqY/YRaImJO97M4/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-cKa30w3jS3o/Tu4AObV5jGI/AAAAAAAAAqY/YRaImJO97M4/s1600/images.jpg" /></a></div><br />
<br />
<span style="font-size: large;">Canımı çektirenler :</span><br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">1- Şöööyleee içi hınca hınç dolu bir müzik holde muhteşem bir şov eşliğinde şarkı söylemek ( çıkıp gitme tercih meselesidir )</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">2- Sabahtan çıkıp tekrar gün doğumuna kadar gezmek, tozmak, avarelik etmek,serseriliğin dibine vurmak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">3- Haftada iki gün hiç bişey yapmadan,yemeden,içmeden yatmak ; uyumak , uyanmak ve tekrar uyumak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">4- Tek anlatımda anlaşılabilmek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">5- Sansürsüz küfretmek , adam dövmek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">6- Kaşlarımı jiletle kazımak ( yok hayır delirmedim :)</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">7- Eve geldiğimde yaklaşık bir saat kimseyle konuşmamak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">8- Hati'nin külotlarla havluları birarada yıkamadığını görmek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">9- Çizgi film kahramanı olmak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">10-Gece saten geceliklerle yatıp üşümemek , kalkıp tekrar penyelere bürünmemek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">11-Damdan dama koşmak , atlamak , uçmak , kafa üstü düşmek ama ölmemek </span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">12- Işınlanmak,istediğim her yere</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">13- Bir teknede yaşamak , uyanır uyanmaz denize atlamak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">14- Arada sırada Ay' a da gitmek ve zıp zıp yürümek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">15-Metrobüse binerken önümdekine bir çimdik atabilmek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">16-Arabayla giderken önümdeki arabaya BAM diye geçirmek ve bunu defalarca tekrarlamak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">17- Muhteşem dans edebilmek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">18-Karşı masada bana bakıp çemkirerek savunma yapan avukatın burun deliklerine parmak sokmak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">19-Avazım çıktığı kadar çığlık atmak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">20-Saçlarımı yeşile boyatmak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">21-İşi düştüğüne hatır sormak bahanesi yapan, tam kapatırken asıl sorununu anlatanların üzerine kusmak</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">22-İki çocuk daha doğurarak hiç kilo almamak ve o bebelerin ben hiçbişey yapmadan kendi kendilerine büyüdüklerini görmek</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">23-Nerdesin ? diye soranlara Cehennemin dibinde , diyebilmek</span><br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Durup düşnmeye başladığıma göre bitti sanırım...</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com29tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-4740559063419085632011-12-16T20:14:00.000+02:002011-12-16T20:14:45.955+02:00MARŞ MARŞ MARŞ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-i3wCoRspUkU/TuuJ7nUJQdI/AAAAAAAAAqM/Z2P-ZUzisWM/s1600/at6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-i3wCoRspUkU/TuuJ7nUJQdI/AAAAAAAAAqM/Z2P-ZUzisWM/s320/at6.jpg" width="320" /></a></div><br />
<span style="font-size: large;">Ey Vataaaan gözyaşlaaaarın</span><br />
<span style="font-size: large;">Dinsin yetiştik çünkü biz!</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">Gül ki seeeen neşeenle</span><br />
<span style="font-size: large;">GÜL-SÜN AY! GÜ-NEŞ! TOP-RAK! DE-NİZ !</span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">Ey Vataaaan gözyaşlaaaarın</span><br />
<span style="font-size: large;">Dinsin yetiştik çünkü biz!</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">Çoğu zaman dilimde melodi olur ya da beynimin içinde notalar dans eder ve ben o melodileri dinleyerek uyur ve uyanırım. Bu sabah yukardaki marşla uyandım. Hayırdır , cenk'e de çıkmıyoruz dedim :) Bu melodiler beni ortaokul yıllarına,okul sıralarına konduruverdi. Genelde günün en son saatlerinde yapılırdı müzik dersi. Günün tüm yorgunluğuyla hele hele de bir marşsa asılırdık dizelere bağıra çağıra; coşar, rahatlar, gevşerdik. Bayılırdım marşlara. Okul gezilerinin, otobüslere doluşan öğrencilerin neşe içinde coşarak söylediği marşlar hep umut ve mutluluk vermiştir bana.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">İşte bu sabah da böyle uyandım; içimdeki coşkuyla yola koyuldum. Ama tüm coşkuları bir iğne misali patlatan , iki ileri bir dur ile devam eden trafikte birden aklıma bu sefer başka bir marş geldi,</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">" Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa</span><br />
<span style="font-size: large;"> Askerin milletin bayrağınla çok yaşa</span><br />
<span style="font-size: large;"> ( Burada bağırıyorum ) Arş arş arş ileri ileri</span><br />
<span style="font-size: large;"> Arş ileri marş ileri</span><br />
<span style="font-size: large;"> Dönmez geri Türk'ün askeri</span><br />
<span style="font-size: large;"> Sağdan sola soldan sağa</span><br />
<span style="font-size: large;"> Al da bayrağın düşman üstüne!</span><br />
.............ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-40801434105420338372011-12-15T21:03:00.000+02:002011-12-15T21:03:21.068+02:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-BDsip7OYezA/TupAXGewkFI/AAAAAAAAAqE/hchdqq9TGR0/s1600/627695_detay.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-BDsip7OYezA/TupAXGewkFI/AAAAAAAAAqE/hchdqq9TGR0/s1600/627695_detay.jpg" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;"><em>Bazen, büyük bir sürpriz beklemezsin ama düşer ayağına; sana kucaklamak kalır. Tadını çıkarmak en güzelidir...Ötesini gerisini düşünmeden yaşarsın. Ödülün o "an" dır. Yaşamın özü hissettiklerin, beklenti duymadan bulduğundur...Teslimiyet beraatin, gidenler ise sonsuz özgürlüğün olacaktır... </em></span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-63861671715512818512011-12-08T00:44:00.003+02:002011-12-08T17:36:57.441+02:00MİM<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Af_KDymOePA/Tt_sTZDIMLI/AAAAAAAAApY/EZT8QXM2FlI/s1600/153.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Af_KDymOePA/Tt_sTZDIMLI/AAAAAAAAApY/EZT8QXM2FlI/s1600/153.gif" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><span style="font-size: large;">Mimlendim yine ! Bu üçüncüsü..İlk ikisinde tüm açıklarımı, deli bu dedirtecek tüm sırlarımı ifşa ettim. Ama bu son mim "Hypo" </span><span style="font-size: large;">dan geldi. Onu kıracağıma bileğimi kırarım da yine yazarım :)))</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">İşte! Hakkımdaki 7 gerçek :</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">1- Kendimi bildiğim ve hatırladığım yaşlardan bu yana ara ara ailemin kaybı durumunda ne yapacağımı düşünür , kendi kendime ağlarım. Sanırım bu durum beş yaşındaki Balkız'ıma da genlerle intigal etmiş olmalı ki arada " anneciğim sen ölürsen ben ne yaparım" diyerek bu sebeple ağlar.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">2- Dışarıya küpesiz çıkmam. Elim otomatikman kulaklarıma gider mutlaka kontrol ederim. Ola ki takmadan çıkmışsam ki bu çok ender bir durumdur, kendimi çıplak hissederim .</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">3- Özgürlükçü, rahat , güler yüzlü , kibar görünümümün altında otoriter ve kuralcı bir yapıya sahibim. Özgürlükçü ve kuralcılık nasıl bir arada bulunur yıllardır düşünür bulamam :) </span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">4- Her öğünü kahvaltı ile geçiştiremem. Ola ki iki öğünü geçiştirdiysem üçüncü öğünde mutlaka normal yemek yemem lazım yoksa Frankenstein'a dönüşür ortalığa sinir bulaştırırım.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">5- Yattıktan sonra ortalıkta dolaşılmasından hoşlanmam. Fena takarım açılan kapılara,topuk seslerine...Bu sesler büyür büyür yumak olur kulağımda. Ama herkes yattıktan sonra da uyuyamam korkarım ,her yerden çıt sesleri gelir :))</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: large;"></span></div><span style="font-size: large;">6- Güzel ayağa bayılırım ama kesinlikle fetişist değilim :)</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">7- Çok sinirlendiğimde ya da sıkıntılı bir durum içindeysem boğazım gıcıklanır ve öksürürüm.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">OHHHH bitti !!! Bundan önce o kadar saymışım ki bu sefer zorlandım. Durun siz söylemeden ben söyleyeyim pek de normal değilim :))</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">Kimleri mimleyeceğim? Zorlama yok , isteyen herkes bu mim'i üzerine alabilir ve bloğunda hoş seda bırakabilir.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">Herkese kocaman sevgilerle !</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-28271769281036635992011-12-06T00:04:00.000+02:002011-12-06T00:04:27.119+02:00SERVER TANİLLİ ÖLDÜ ( MÜ?)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-Y_ow6bhkgLo/Tt0_bOyM6DI/AAAAAAAAApQ/zs1ikTc70aU/s1600/images.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-Y_ow6bhkgLo/Tt0_bOyM6DI/AAAAAAAAApQ/zs1ikTc70aU/s1600/images.jpg" /></a></div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Server Tanilli öldü !..</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Bu tümcenin ifade ettiği anlam , bir yaşamın sona ermesi olarak algılanıyorsa bir yerlerde eksiklik var demektir. Çünkü O'nun sona eren yaşamı, 80 yıla sığdırılan özverinin öyküsü gibiydi. Bir gününü bile kendisi için yaşamadığı , toplumculuğun biçimlendirdiği bir yaşamın...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Ölecekti elbet...Niye ölmesindi ki...Üstelik tam da 80' ine vurmuşken yaşam...1978 den bu yana kahpece bir suikastın kendisini mahkum ettiği sandalyede , faşizme ve gericiliğe karşı inatla çevirdiği tekerlek bir gün dönmeyecekti elbette...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Ama bilinmelidir ki, dün biten O'nun yaşamı değildir sadece...Giden Server Tanilli değildir yalnız...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Halkına ve öğrencilerine adanmış bir yaşamı , kendisine ait saymadan yaşayan gerçek bir sosyalistti....Düşüncelerini sadece ifade edilen değerler olmakla sınırlı saymayan , yaşamını da düşünceleri ölçeğinde biçimlendiren bir savaşçı...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Korkusuz bir yürekti O...1 nolu amfiyi tıklım tıklım dolduran merak , sadece orada açılacak yeni ufukların yine o dönemlere özgü bilgi açlığıydı.</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">O , gerçek bir aydınlanmacıydı...Sosyolojik tahlillerden imbiklenmiş özgün değerlendirmelerin zenginleştiği, antiemperyalist özü öne çıkarılmış Milli Mücadele , O' nun ifadelerinde son derecede de gerçek bir yörüngeye oturmaktaydı.</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Bir gün bile eğilmedi...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Bize ışık tuttu...Dünyaya bir başka bakıyorsak, göz O'nundur. Işık O'nun....</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Biz yaşadıkça yaşayacak Server Hoca...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="font-size: large;">Yaşatacağız....</span></div><br />
<br />
( İstanbul Barosu Resmi Sayfası'ndan alıntıdır ).ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-38231698912313946782011-11-30T22:50:00.001+02:002011-11-30T22:51:17.057+02:00FARK<a href="http://2.bp.blogspot.com/-nKqQ1thYg3U/TtaWIZ4EYAI/AAAAAAAAApI/mCALtYrH6Pw/s1600/308464_10150347735547432_608817431_8197064_1789677016_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="220" src="http://2.bp.blogspot.com/-nKqQ1thYg3U/TtaWIZ4EYAI/AAAAAAAAApI/mCALtYrH6Pw/s320/308464_10150347735547432_608817431_8197064_1789677016_n.jpg" width="320" /></a><span style="font-size: large;">Özal'ın hakim olduğu yıllardı. Depolite edilmiş gençlerdendik. Her sabah geçirme seronimisiıne annemin hiç bıkmadan sıkıştırdığı " ne sağ ne sol,orta yol kızım , ORTA YOL!!! " cümlesi hakim gelirdi. </span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">Üzerimde yeşil, sarı, kırmızı ve mavinin en parlak hatta carlak tonlarının hakim olduğu montumla uçmaya hazır bir kelebeği andırırdım. Çocukluğuna doyamamış ve ergende olamamış bir gurup genç giriş katında koşturmaca oynardık. Gülmek için başımızı her kaldırdığımızda yukardan öfke ve utanç dolu gözlerle karşılaşırdık. Üniversiteliydik ama henüz pek de farkında değildik. Bu okulda neler neler yaşayacağımızı hayal bile edemeyecek bilinçteydik. Çoğumuz tek bir senet, çek görmeden buraya düşmüştük. Henüz dersleri anlayabilmemiz için Osmanlıca-Türkçe ve Latince sözlüğü ezberlememiz gerektiğini bilmiyorduk. Mutluyduk , hemde çok ; mutsuz bir çoğunluğun içinde bir avuç tıfıl azınlıktık. Hukuk Fakültesini bitirme ortalamasının sekiz yıl olduğu düşünüldüğünde üst sınıf abi ve ablalarımız arasındaki yaş farkımız bir hayli fazlaydı. Onlar bize bizde onlara yabancıydık. Yıllar evvel TRTde yayınlanan "Aşağıdakiler-Yukarıdakiler" dizisi gibiydik. Geneli yeşil parka ve süet bot giyer popüler kültürden çok ama çok uzak oldukları belli olan bu abi ve ablalar 1970 lerden fırlamış gibi dolanırlar biz kaygısız gençleri tedirgin ederlerdi. Burası Hukuk Fakültesiydi ve görünürde oraya yakışmayan aslında biz yenilerdik. Bu yeniler bolca cola içer, kot ve renkli hawai gömlekleri giyer, saçlarını uzatır ve üstüne üstelik erkekleri küpe takardı. Bu gençlerden biri de Bursa'lı E.di. Gurubumuzun en havalı, en popüler gençlerindendi. Tatil dönüşlerinde memleketinden gelişini dörtgözle beklerdik; getireceği kestane şekerleriyle birlikte :) </span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">Birgün Bursalı E. tam da kudurma vaktimizin geldiği sırada bizi kenara çekerek yukarıdan uyarı geldiğini söyledi.Hepimizin gözleri faltaşı gibi açılmış nefes dahi almadan dinliyorduk. "Ayağınızı denk alın! Koşturmaca YOK! Renkli gömlek YOK! Yüksek sesle gülmek YOK! Ortama uyun, yoksa biz uydurmasını biliriz!!! " ......Tam bir şok yaşadık; o anda itirafı zor olsa da oldukça korktuk ve hemen tırstık :), yıldık. Ertesi gün hemen yüzümüzü ciddi bir hal aldı; düşünceli. Ne de olsa tehdit edilmiştik hemde açıkça , üstü kapalı bile değil. Bir günde büyüdük (!) .Gerçek anlamda büyüyünceye kadar da dışarda koşturmaca oynamaya karar verdik :).</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;"> Aradan yıllar geçmiş, üst kattaki abi ve ablalarımızın yerini almıştık. Artık ağırlaşıp, biraz da hantallaşmıştık. Aramızdan bazıları okulu bırakmış, bolca intiharlar yaşanmış ; depresyonlara bulana bulana bizde üst sınıf olmayı başarmıştık. Büyümüş müydük? Büyümek buysa evet ama bizi mutlu eden çocuk taraflarımızı unutarak....Yeni gelenlere bakma sırası bizdeydi şimdi . Yeniler bizim gibi çocukça davranışlardan uzaktılar belki ama motorsiklet ve ciple okula gelişleri bize ters geliyordu :) Yine de kimseyi tehdit etmedik ; yemin edebilirim...</span><br />
<span style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span style="font-size: large;">Bugün hakimin önündeki masalarda davacı ve davalı vekili olarak vals ederken gözüm bir an avukatların oturduğu yere kaydı ve bir çift gözle karşılaştı. Bu gözleeeerrrr diye düşünürken ses çıkmayan ağzım kocaman açıldı ve EEEEEEE dedi. Bu Bursa'lı E.' den başkası değildi. Görüşmeyeli tam 15 yıl olmuş .Öyle mutlu oldum ki! Kırk beş dakikalık duruşma molasında aklımıza gelenlerden bazılarını hatırlamak dahi istemezken yukarıdaki tehdit aklımıza geldiğinde dakikalarca güldük... Büyümenin hiç de hoş bir duygu olmadığı kanaatiyle mahkeme salonuna dönüş yaptık.</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-33529255685911950422011-11-13T01:40:00.001+02:002011-11-13T01:43:00.013+02:00KÖPRÜ<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://4.bp.blogspot.com/-Qla1uEPxh9I/Tr8D036VCmI/AAAAAAAAAo4/JSUJmfVnUqo/s1600/1d013a93-0344-41f8-86f7-d1a05fb52aea_candle1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-Qla1uEPxh9I/Tr8D036VCmI/AAAAAAAAAo4/JSUJmfVnUqo/s320/1d013a93-0344-41f8-86f7-d1a05fb52aea_candle1.jpg" width="320" /></a></div><span style="font-size: large;">İstanbul'a ilk geldiğim yıllardı. Rutinliğin hayatıma hükmetmediği, şehrin tadını çıkarttığım zamanlardı. Aylaklığın avare düdüğü egemendi . Cihangir' den Taksime vurur , oradan kule dibine iner Galata Kulesi'nin içinde soluğu alırdım. Başka da bildiğim yer yoktu ve tek arkadaşım da orda çalışırdı. Ama İstanbul benimdi. Tadını çıkara çıkara keşfettim her yeri, kare kare dantel inceliğinde... </span><br />
<br />
<span style="font-size: large;">Tüm bunları hatırlamama sebep olan şey ise uykuya dalarken kendimi bulduğum pencere kenarıydı . O pencerede , yurtdışına çok sık uğurladığım eşime el sallarken buldum kendimi. Neler yapacağımı düşünüyordum bir bir. Kahvaltıdan önce Doxy dışarı çıkartılacak,ortalık şöyle bir toplanacak ; daha sonrası yukarıda anlattıklarımdı. Ver elini İstanbul !</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Uyumak için debelenirken geçmişten gelenler içime ferahlık kattı...Son zamanlarda hep serzenişler duyuyorum. Aranamayan, gidilemeyen dostlar..Özlenen ama birlikte olmak için gerçekleştirilemeyen planlar...Geçen yıllar... </span><br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Yorgunluğun bedenden çıkıp ruha çöreklendiği , bir türlü çözüm bulamayan insanın, karşıdan görünen hali "huzur", içinde yaşanılan gerçeği ise " kabul ediş" tir. İşte asıl gerçek budur. Huzur dıştan görünen janjanlı bir ambalajdır.</span><br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Anıların kendini üzen detaylardan sıyrılıp da sadece mutlu ettikleriyle geri dönmesi arasındaki mesafe uzun, çok uzun ! Şimdi benle, beni mutlu edenlerle yanı başımda duruyor ve gülümsüyor. Yaşadıklarına güven, diyor. Sayfalar aralanırken gözümü alan ışık , bana bilmediğim o yolda rehber olup cesaret vereceğini söylüyor ....İnanıyorum yaşadıklarıma ,sebeplerine ; sonuçlarıyla birlikte bugün adına . </span><br />
<br />
<br />
<span style="font-size: large;">Dün ile bugün arasındaki köprüden korkusuzca geçen benin yarın için randevusu yok . Ama kapısı ardına kadar açık,bekliyor... </span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-7736940103076275856.post-69835086548255568352011-11-10T12:08:00.000+02:002011-11-10T12:08:40.481+02:00ATAM !<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://3.bp.blogspot.com/-rOkLPoLPLCU/Truhj8FqzaI/AAAAAAAAAow/xz2pIRCSBnc/s1600/ataturk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-rOkLPoLPLCU/Truhj8FqzaI/AAAAAAAAAow/xz2pIRCSBnc/s320/ataturk.jpg" width="219" /></a></div><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-size: large;"><br />
</span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-size: large;">SENİ UNUTMAK MÜMKÜN MÜ ? ANCAK UNUTANLAR VE UNUTTURMAYA ÇALIŞANLAR İŞ BAŞINDA HER SAAT, HER GÜN; SİSTEMLİ ! AMA BİLMİYORLAR Kİ BİZ İNANCIMIZI, UMUDUMUZU SENDEN ALDIK; YOKTAN VAR ETİĞİN BİR CUMHURİYET BİZİM YOL HARİTAMIZ! NE KENDİMİZE NE DE SANA İHANET ETMEYECEĞİZ, YOLUNDA OLMAKTAN ONUR DUYARAK YÜRÜYECEĞİZ!</span>ÇOBAN YILDIZIhttp://www.blogger.com/profile/08953934425691955499noreply@blogger.com7