Yukarıdaki benim Zefra'm. O bana Züfre der ben ona Zefra; taaa yıllardan beri. Gözümüzü açtığımızdan beri birlikteyiz, arkadaşız,dostuz,kardeşiz biz. Annesi anneme kırk gezmesine geldiğinde ben dört aylıkmışım. Burada olduğumu duyunca iki çocuğunu da arabaya atıp geldi beni görmeye. O kadar güldük o kadar güldük ki ara ara çocuklar yanımız gelip gelip anne iyi misiniz diye sordular. Halbuki biz biraraya geldiğimizde hep böyleyiz ama onlar bilmiyorlar. Annesi Güler Teyzem kapıyı çalıp girer, hadi anlatın bakayım ben de güleyim derdi. Biz birbirimize bakıp bakıp tekrar gülmeye başlardık çünkü bizi herşey güldürmeye yeterdi, anlatacak birşey bulamazdık, bulsak bile başkalarına saçma gelebilirdi. Onca seneden sonra gülmek için bahane aramaya ihtiyaç duymadığımızı görmek mutlu etti bizi. Balkız da Zefra'nın çocukları da bizim katılıp katılıp yerlere yatmamıza pek şaşırdılar. Performansımızdan birşey yitirmemişiz :))
Yıllar geçiyor ama bulunduğumuz, bıraktığımız noktadan devam ancak dostlarla mümkün oluyor. Onların varlığını hissetmek güç katıyor. Eksilmemesi, artması dilğiyle yıllar geçsin ve biz hep böyle kalalım dedik ve vedalaştık.
Yukarıda mutlu BAlkız fotoları iftiharla sunulur :)))
Herkese sevgilerle !!