Her akşam hep aynı oyun. "İiiiiizzmiirrrr uçağı kalkıyooooooorrrr bir-iki-bir-iki-bir-iki ! Balkız hadi kooooşşşşşş uçağa yetişelim, uçak kaçıyor. Anneanne-dede çok üzülür koş koşşşşşş" Ve Balkız başlar koşmaya ; bu arada anne tarafından ağzına kocaman bir lokma sıkıştırılır . Acelemiz var, çünkü Balkız büyüyecek ve bunun için daha çok , çok oyuna ihtiyacımız olacak.
Ama Türkiye'nin büyümesi için oyunlara ihtiyacımız yok, hiç yok ! Hatta artık oynanan oyunlara bir son vermemiz gerekli. Hem de acilen ivedilikle !Oyunda hile olması oyunun taraflarını demoralize eder,oyundan soğutur ve uzaklaştırır. Bahse açmak istediğim konu yeni anayasa tasarısı. Elbette ki 1982 Anayasası değiştirilmeli. Temel hak ve hürriyetler hususunda darbe anayasası özelliği taşıması sebebiyle çok kısıtlı, dogmatik ve kısır tutulan özgürlükler genişletilmeli , revize edilmeli , halkın tümüne yayılan kucaklayan bir anayasa haline dönüştürülmeli. Ama hazırlanan taslak için Başbakan'ın "bir-iki-bir-iki hadi kalkıyor" acelesini anlamak mümkün değil. Evet acelemiz var yeni ve tüm halkı kapsayacak , kucaklayacak ve nefes aldıracak bir anayasaya. Ama ben hazırladım , kabul edin , etmezseniz halkoyuna sunacağım hem de tüm maddeleri birden anlayışı , yapılmaya çalışılanın samimiyetinden şüphe duymamıza neden oluyor. Neden tümü oya sunulsun? On madde hususunda hayır oyu olan vatandaşın yer almasını istediği üç madde için vereceği oy neden EVET olsun; ya da tam tersi. Niçin Anayasa Mahkemesi' ne Hukuk Fakültesi mezunu olmayan kişilerin de seçilebilmesi maddesine HAYIR düşüncesinde olan ben HSYK kararlarına karşı yargı yolunun açılımını sağlayan maddeye EVET diyebilecekken bir evet bir hayırı götürür zihniyeti içerisinde halkoyuna-oyununa alet olayım. Bu kadar aceleye gerek yok! Hiç yok.! Halk bu tasarıyı oluştururan maddeler hususunda bilinçlendirilmeli , tasarının hak ve özgürlüklerin teminini sağlamasından çok öte hükümetin kendi arenasını yaratacak zemini oluşturmaya çalışırken yargı ve askeri saf dışı etmeye çalıştığı gözardı edilmemelidir. Özgürlükler kendi düşüncelerinizi yayma söz konusu olduğunda itibar gösterilecek , yer-zemin tesis edilecek peki ya sonra? Bu hangi demokrasi içerisinde yer alan , hangi düşünce sistemini oluşturan yerlerde mümkün görülür? Ancak despotizm dolayısıyla faşist düşünce sistemlerinde makul görülür . Beğenmediğiniz söylemleri tuuuuuuu diye tükürük yağmuruna tutakoyun , suni gündemlerle cevaplamanız gereken başta Deniz Feneri Davası olmak üzere tüm soru ve sorunları es geçin, özgürlükler diye diye evlerinden olan ve alışmadıkları bir hayat tarzını yaşamaya zorladığınız ,tokmak sesini duydukları anda tüm şikayet ve sıkıntılarını söylemeyi unutan ,vazgeçen, o anın tadını çıkarmayı düşünen ve genlerine yenik düşen sevgili çingenelere davullu zurnalı açılım toplantısı düzenleyin... Yutturamazsın. O lokma bizlerin boğazına takılır, geçmez.
Darbe sonucu ortaya çıkan 1982 Anayasası değiştirilmeli. Ama tüm halkın gönlünü fethedecek yeni bir düzenlemeyle. Hadi içinizin tamamiyle temiz, ard niyetsiz olduğunu farzedelim ve topu hukukçularına atarak onları tukaka yapalım.Demezler mi adama al kardeşim 1961 Anayasasını koy önüne. Haksa hak, özgürlükse özgürlük; zamanının toplumundan çok önde olan ve sendika hakkı olmak üzere tüm özgürlükleri bolca içinde barındıran anayasa. Buyrun !
Tekel işçilerinin inim inim inletilmesi ile sonuçlanan durum Türkiye' sinde memurlara örgütlenme hakkını sunsanız ne olur sunmasınız ne olur ? O lokma bu boğazdan geçmez, geçemez. Türkiye sultan hazretlerinin ülkesi olmaz, oldurulamaz. Osmanlı İmparatorluğu onu kuran ve başında olanların üstün zeka, deha, askeri ve entellektüel birikimleriyle 600 yıl sürmüştür. Sizinkinin bu iktidarı belki 11 yıl evet ama bir + 11 yıl öteye geçiremeyeceği kuvvetle muhtemeldir bilgilerinize.
17 yorum:
Çok sevgili avukatım, canım Zühre'm
çok güzel dile getirmişsin. Zaten haksızlığa karşı içimin mücaadelesi son aylarda arttı da arttı, zaman zaman avaz avaz bağırasım geliyor. Hazmedemiyorum tüm bu olup bitenleri. Olmadık, olmaması gerekenleri yaşıyoruz ve ne yazık ki hiç tahmin etmediğimiz kişiler de bu olumsuzluklardan yana. Kör mü olduk milletçe, yok olan adalet iyice yok etmek daha doğrusu "kendi adaletimiz" yapmak. Çok değil, 100 yıl kadar geriye gidip padişahlık adaleti kurmak ve CUMHURİYET'i yok etmek için halkın desteğini almak. Gerçi halkın desteği değil alınan, ben çok iyi tahmin ediyorum ki sandıkta oynanan oyunlarla istenileni yaptırmak.
Ne kadar mücaadele etsekte sanırım bir avuç'tan öte geçemiyoruz.
Kalemine sağlık canım...
Malesef malesef ki azınlık kaldık Nurcuğum. Bağırıp çağırsak da saf tutamıyoruz. Ne oldu bize bizlere. Oynanan oyunların farkına varamıyor halk. Gerçi bu oyunlar o kadar uzun zamnadan beri alıştıra alıştıra oynandığı için bir uyuşma uyuşturulma var ama bu kadat mı kör olunur diyesi geliyor insanın. Din kisvesi altında askerler halktan giderek soğutuldu. Kendi düzenlerini ilan etmenin tek koşulu yargı kaldıçOnu da çıkarmayı düşündükleri yasalarla başarabilirlerse önlerindeki iki taş da ortadan kalkmış olacak.Endişeliyim hem de çok!
Mutlu ve huzurlu yarınlara uyanalım canım benim.
Sevgili blogdaşım,"nasılsa halk bir sürü gibi,bizim dediğimiz yere oyunu atacak", diye düşünüyorlar. Ama ben şuna inanıyorum ki; birgün bu halk gerçekten sürü olmadığını ve aldatıldığını anlayacak. Sadece suni gündem yaratarak, sadece mağduru oynayıp, mağdur edebiyatı yaparak ne kadar yürünür ki. Bu milletin de bir yerde aklına dank etmeli.
Bakalım ne zaman.
Umarım geç olmadan olur Hocam; umarım ve umalım.
Sevgi ve saygılarımla.
Anayasalar yaşandığı zamanın koşullarına göre değerlerimizi çizmeden, yok etmeden de olsa değiştirilebileceğine inanırım ben. Ama başımızdaki bOşbakan bunu öyle bir anlatıyor, telaffuz ediyor ki insanda bir güvensizlik sorunu baş gösteriyor. Ayrıca halka sunulsa da bişi fark etmeyecek bence. Müstahak bize yine onların isteği olacak. Onlarla aynı okuldan mezun olduğum için o kadar utanıyorum ki, hoş şu yazılarımı okusalar onlarda ben den utanırlardı :))
Bir yokuştan aşağıya yuvarlanıyoruz şu anda tosladığımız yerde öyle bir acıyla kalkıcaz ki neler olucak neler.
Sevgili Çoban Yıldızı ne güzel yazmışsın uyarıcı bilgileri.Ellerine sağlık.Bu bilgileri bir,iki,üç kaç kişiye ulaştırabilirsek genç yaşlı,aydınlatabilirsek sanırım başarya ulaşırız.İnce ayrıntılarda halkımızın kafası o kadar karışıyor ki onlara çelişkileri göstermede yardımcı olmak gerekiyor.Selam ve sevgiler.
Sevgili Çoban yıldızı,
Şahane Balkız örneği ile başlayan yazının son noktasına kadar her kelimesine katılıyor, seni tüm kalbimle kutluyorum. Sen, sıkı bir avukat, bilinçli bir vatandaş olarak ne güzel tercuman oluyorsun düşündüklerimize ve hissettiklerimize. Keşke daha çok, daha farklı yerlere de ulaşabilsen.
Keşke ASUMANCIĞIM,ŞENİZCİĞİM,GÖKÇECİĞİM keşke! Keşke bir olsak,birlik olsak da bizim gibi düşünenlerin sesini daha yüksek volümlerle dinletebilsek, uyandırabilsek yurdum insanını,canım halkımı, oynanan oyuna çomak soksak..Endişeleniyorum ,kaygılarım çok yoğun. Umarım bu yaşadıklarımız sadece kaygı duymakla kalır bir adım öte geçmez.
Sevgili çoban yıldızım, beni en çok umutsuzluğa iten konuya parmak basmışsın.Anayasa değişikliği konusundaki,demokratik anayasa kandırmacasını herkesin göreceğini maalesef sanmıyorum ve eğer bu değişiklik gerçekleşirse çok kara günler bekliyor bizi.Bende özgürlükçü bir anayasa taraftarıyım ama yapılan bu değişikliklerin sivil faşizmi getireceğine inanıyorum.Zaten toplu şekilde referanduma sunulursa bu sadece dayatma olur orda biter demokrasi zaten.Çok kaygılıyım anlayacağın :(
sevgilerimle
Eski anayasa kesinlikle değişmeli haklısınız, bu şekilde 20-30madde halinde değil tüm eksikleriyle değişmeli. Ve bencede maddelerin tamamı değil madde madde oylanabilmeli, zira bir kesime çok hitap eden maddeler yüzünden evet denilmesi işten bile değil.
Roman açılımı da diğer açılımın, sırf sizi dikkate almıyorum, demenin kendince bir yolu aslında, durumu haifletmeye çalışmanın bir yolu..
O romanlar çokmu dertli sanıyorsunuz hak hukuk konusunda, yo hayır..dediğiniz gibi bir klarnet bir davul tamamdır, bunu küçümsemek için söylemiyorum bu bir gerçek..ve şunu biliyorumki
Apti İpekçiye getirilen romanlara özel otobüsler tutuldu ve kişi başı 100tl verildi. Hak hukuk arayan insana ne güzel bir şey değilmi!!
Denilecek çok şey var çokk.
Kumpir toplantısı bir çok arkadaş pazar günü müsait diye öyle yapılmış, şansa bakın bu seferde sizmi müsait olamıyorsunuz yoksa.
Ne yapın edin katılın bence, gerçekten çok güzel bir ortam ve güzel bir gün oluyor.:)
Öyle bi hırsla yazmışımki Apdi İpekçiyi yanlış yazmışım, afedersiniz.
sevgili zühre öyle umutsuzumki bu konuda geleceği düşünemiyorum bile bazen diyorumki rüya falan görüyorum gözümün içine baka baka birileri bize ahkam kesiyor diyorum ama bir gün herkesin kafasına dank edecek bazı şeyler işte ozaman iş işten geçmese diyorum .bu aralar evde fazla kalamıyorum onun için yazılarınıza geç yorum yazabilirim kusura bakma arkadaşım balkızı kocaman öpüyorum izmirden sevgiler selamlar...
DALGALARI AŞMAK; canım arkadaşım dayatma ve despotizm konusunda o kadar uzman ve fütursuzlar ki. Özgürlük kim onlar kim ? Malesef halkımız müslüman olsun çamurdan olsun mantığıyla gittiği sürece dediğin gibi kara günler kapımızda,çok yakında.
ONUNCU KÖYÜN ADAMI;sevgili Mesut Bey onlar insanları satın almaya o kadar alışkınlar ki.Tunceli'de olanları biliyorsunuz seçim öncesi.Ama o ne ironidir ki eşyaları alanlar oylarını gidipte onlara vermediler :))Ağlıyoruz gülünecek halimize.Bilmiyorum bir 20 yıl sonra geri dönüp baktığımızda nelere offf çekeceğiz nelere ahh ahhh diyeceğiz.Ama şu birgerçek ki halk bilinçlenmekten çok öte bir yerlerde.
Toplantıya gelince, hafta içi çok yoğun çalışınca bir arada bulunulan tek gün bizim için pazar oluyor :( Bir de kızımın bakıcı ablası pazarları gelmiyor,böylelikle onu bırakıp gitmek de çok zorlaşıyor. Siz de yaşamışsınızdır o günleri Mesut Bey.Gerçekten ağız tadıyla gezmeyeli çok oldu ama tabii ki evlat herşeye değiyor.Biraz daha büyüyünce daha rahat hareket etmek imkanı bulacağız inşalah. Yine de gelmek için elimden geleni yapacağım.
BİLGECİĞİM,canım benim hiç kusura bakar mıyım? Yazılaıma yorum yazamasn da okuduğunu bilmek yeter benim için.Evet öyle Bilgeciğim bu ülkede her gün yeni bir olumsuz gelişmeye uyanmak çok yorucu olmaya başladı.Git gide daha da kötüye gidiyor. Bazen kabus gibigeliyor bana da ve keşke uyansam ve herşey farklı olsa diyorum.Allah sonumuzu hayır etsin canım arkadaşım.
Hepinize güzel yarınlar diliyorum.Sevgilerle..
Canım Zühre, çok teşekkür ederim nazik ilgin için. İlacı bulduk, çok teşekkür ederiz. Babam da iyi şimdi...
Çook öpüyorum seni en yakın zamanda görüşmek üzere
Canım Zühreciğim;
Üstüne ekleyecek tek kelime bulamadığım, bırakmadığın, olağanüstü bir yazı olmuş bu...
Hayranlıkla okudum,her kelimesinde yüreğim seninleydi. HARİKASIN SEN CANIM!!!
Tirajı en yüksek gazetenin ''benim'' diyen köşe yazarı zor yazar böylesini...
Seni ayakta alkışlıyor, yüreğinden öpüyor, en içten sevgilerimi bırakıyorum canım..
Balkız şekerlemesini çok çok öp benim için, olur mu :)
Sevgilerimle...
LALECİĞİM, rica ederim canım benim. Babacığının daha iyi olduğuna çok sevindim. En kısa zamanda görüşmek dileğiyle kocaman öpüyorum.
ZEUGMAM, canım benim, okurken nasıl utandım,yüzüme al bastı :))ne güzel şeyler yazmışsın çook teşekkür ederim.Keşke ülkemizi yönetenler hakkında olumlu şeyler yazsak,onlara minnet dolu şeyler döşensek keşke! Ama olmuyor,olamıyor...
Balkızı senin için en boğumlu etlerinden öpeceğim teyzesi. Sevgiyle kucaklıyorum seni.Laf aramızda bugün bizi delirtti.Ne zaman akıllacak ve büyüyecek, hasretle bekliyoruz :)))
Yorum Gönder