13 Ekim 2011 Perşembe
DEĞİŞİM
EVLİ
Erkek işten gelir, kapıyı çalar. Kadın kapıyı aralar ve şifre nedir diye sorar; erkek " seni seviyorum " der ve kapı ardına kadar açılır. Ya da kadın işten gelir , daha ayak sesleri duyulur duyulmaz kapı aralanır.Erkek kadını aşk dolu gözlerle içeri çeker , mutfakta elleriyle hazırladığı masa ve tabaklara kurulmuş yenmeyi bekleyen yeni kızarmış enfes köfteleri gösterir. Dudaklar birleşir, kokular içe çekilir ve gün boyu neler yaşandı muhakemesi için yatak odasına geçilir. Sırt üstü yatarken günün bakiyesi çıkartılır, biraz da dinlenme...Gece yatarken tv nin klasik müzik kanalı seçilir ve otomatik kapama ayarlanır ve huşu içinde uykuya dalınır...Sabah kalkılır ve bu aşk oyununu tekrar tekrar yaşamak için can atan iki kişi öpüşerek evden ayrılır.
EVLİ VE ÇOCUKLU
Kadın sabah sürünerek yataktan kalkar. Parmak uçlarına basarak giyinir ve pusuda bekleyen yavruya görünmeden çıkabilmek için saçını bile tarayamadan evden süzülür. Öğlene doğru evi arar. Bakıcıya yavrusu için
-bu sabah hapşurdu mu?
- evet
-kaç kez?
-üç
-hay allah, keşke kongest şurup verseydin
-verecektim ama abim verme annesi ver deyince ver, dedi.
- Hay Allah, iyi o zaman okuldan gelince verirsin...
Kadın sonra erkeği arar.
- Bu sabah hapşurmuş.
-Evet
- Şurup verecekmiş verme demişsin.Oysa ben ona vermesini söylemiştim.
-Ne bileyim, söylemedi ki bana.
-Böyle hapşurmayla başlıyor hep zaten.Sonra ciddileşiyor iş.
-Nasıl yani??? Hasta mı olacak şimdi??? Gidip okuldan alayım o zaman şurup içireyim.
-Şurup içirmek için okuldan mı alınır? Hayır!!! Gelince içer.
-Offfffff!!! Tamam o zaman! Hadi görüşürüz!
Der ve telefonlar kapanır. Bu rutin her sabah ve her akşam senaryosu farklı replik ve düpliklerle dolu yaşanmaya devam eder.
"Bekar" olunan kısım.... Güzel günlerdi, hoş biraz da boş, özgür ve bencil. Rutinlerin hayata uğramadığı bu günleri düşündüğümde tüm güzelliğine rağmen açık pencereden içeri süzülen buz gibi bir rüzgar hissediyorum; soğuk ve ıssız. Sonra kızımın yüzü aklıma geliyor, içime güneş doğuyor sıcacık ve beni tüm yorgunluğumla ayakta tutacak güçte sevgi ve dirençle.
Hayat değişiyor; zaman ve içine katılan bireylerin yarattığı enerji ile. Değişen hayatlar içinde yeşeren umutların varlığı o hayatı yaşanır kılıyor ve devam! dedirtiyor.. herşeye rağmen.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
Zührecim ne güzel ifade etmişsin yaşam(ın)daki vazgeçilemez olan o değişimleri!..
Ey Tanrım” Bana değiştirebilecek şeyleri, değiştirecek cesareti, değiştirilemeyecek veya değiştirilmesine lüzum olmayan şeyleri kabul edecek kuvveti ve bu iki şeyi birbirinden ayırabilecek bilgeliği de ver." demiş ??? kim demiş ise doğru söylemiş...
yaşam paylaştıkça, hayatta sevince ve sevilince güzel gerçekten..o zaman her tür zorluğuna da seve seve razı oluyor insan..
Sevdiklerinle birlikte sağlık ve huzur dolu nice güzel yaşamların olsun...
Sevgilerimle...
Esinciğim, Ey Tanrım ile başlayan cümleyi ilk defa duydum ve bayıldım ! Kaç kez okudum bilsen ! Hemen not ettim.
Çok teşekkür ederim güzel yorumun ve paylaşımın için.Sevgilerle!
Her şeye rağmen "devam" demek ve döngünün değişimine kendini de değiştirerek tanıklık yapmak ne güzel...
Vayy süper bir yazı olmuş.
tebrik ederim sizi.
yazı hayatınızda da başarılar dilerim.
yeni gördüm bu bloğu artık okuyacağım sizi:)
O bekâr tanımının önüne bir de "müzmin" sıfatını ekle. Bak o camdan giren rüzgâr nasıl ayaza kesiyor. O ıssızlıkta o yalnızlıkta öylece otururkan yaşam nasıl da yoruyor insanı.
Enerjin ve umutların hiç tükenmesin Zühre' cim.
Zührecim, evlenmeden önceki günlerimi düşündüm şimdi, rügar nereye ben oraya ,hiç bir şey düşünmeden ben merkezli yaşamak nasıl bir duyguymuş...Bazı yönlerini özlemiyor değil insan ama bu katlanarak çoğalmış, biz halimi hiç birşeyciklere değişmem...
Öptüm çok
Sevgili GÜVEN,hayat ne güzel! :) Sevgilerle!
Sevgili Hypo bu ne sürpriz! :)))) Teşekkürler ve hoşgeldin!
Asuman Ablacığım o enerji ve umutlar hepimizi sarsın ve hiç tükenmesin! Sevgilerle!
Lale Ablacığım şu BİZ olma lafını ben de çok kullanıyorum ve çok seviyorum. Bu yorgunlukların artması çocukların büyümesiyle doğru orantılı olmaz umarım :)) Öptüm ben de!
bekarım ve mutluyum şu anda, 40 yaşından sonra kimseyi çekemem diyorum ama hayat bu ... çocuk sahibi olmak bambaşka birşey sanırım ...
Sevgili Mine; evlilik şart mı?,olmalı mı?, tadan bir daha denemeli mi? ; tüm bunlara verilecek cevaplar farklı olabilir. Ama bir evlat? gerçekten başka bambaşka bir duygu. HAyat o kadar değişik bir oyun ki, 40 ndan sonra yaşayacaklarını kim bilebilir değilmi ? :))))
Güzel günler seninle olsun sevgili Mine!
Balkız şekerlemesinin varlığı ve şirinliği, ufacık bir tebessümü, sana ''Annecimmm!!'' diye sarılıp öpmesi dünyanın hiçbir hazinesiyle değişilebilir mi Zühreciğim :)
Değişim ne olursa olsun. Balkız sağlıklı ve mutlu olsun da..Gerisi mühimsiz :))
İkinizi de kocaman öpüyorum, sevgiyle....
Zeugmam herşey evlat için.Bu postu yazarken 27 şehit haberi düştü. Allah o ana babalara sabır versin.Sözcükler düğümlendi yüreğimde,dilimde,beynimde....
Sevgili Çoban Yıldızı;
Genellikle evlenen bir pişman, evlenmeyen bin pişmandır. Bize "herşeye rağmen" dedirten ise sevdiklerimizdir. İkili ilişkilerde repliklerin rutinliği bizleri sıkıyor olsa da sizin değindiğiniz gibi aslında çekilmez değildir. Sevgi herşeyin üstesinden gelmemize yardımcıdır.
Yazınızı zevkle okudum. Sevgiyle kalın.
Sevgili ASLI ,evet herşeyin temeli sevgiden geçiyor.
Güzel yorumun ve katkın için teşekkür ederim.
Sevgilerimle!
Hepsi guzel degisim. Degisimlerin en guzeli Balkiz bence. Askin, sevginin bundan baska kaniti olabilir mi?
HAKLISIN DİDEMCİĞİM :)
Yorum Gönder