3 Ağustos 2011 Çarşamba

TAŞINDIK

Mekanların, sokakların, eşyaların ,giysilerin kısacası herşeyin ruhu olduğuna inanırım. Bu ruh beni yakaladı mı ben ona alışır ve sadık kalırım. Zor gidenlerden , zor atanlardanım. Hele hele yaşanmışlıklar,anılar ve birikenler varsa.

Beyoğlu Adliyesi İstiklal' den Haliç'deki yerine 1999 yılında geçmiş ,ben ise 2000 den beri oradayım ; hemen hemen her hafta mutlaka ! Bugün gittim ve şok oldum. Evet taşınma takvimi belliydi ama biraz öne alınarak gerçekleştirilmiş. Kapıdan her girdiğimde mutlaka uğradığım, duruşmaya geç kalma korkusuyla uğrayamadığım zamanlar merak edildiğim, duruşma aralarında bulunup öğlen arası aşağıda beklendiğim haberi uçurulup aşağıya indiğimde bana özel yemek siparişi ile karşılaşıp şaşıp kaldığım, kendimi evimin oturma odasında hissettiğim, Memed Abimin kahvesi, Recep'imin sohbeti ve güleryüzü , elemanların birbirlerine yaptıkları şakalar ve takılmalar  aslında benim gibi pekçok avukatın neşesi, yaptığımız sıkıcı ve sorunlu işlerden silkelenme yegane güç toplama yerini kapalı görünce içim karardı. Dile kolay on bir yıl geçti, en fazla da bu adliyede. Cezasından, Asliye'sine,Sulh'tan, Aile'sine...Ne kavgalar, ne hüzünler, ne sevinçler ...Ne anılar birikti ! Hepsi gözümün önüne dizildi. Koridorlar kapalı ve ıssız....Alışmamışım bu haline .İçim sıkıldı ! Duruşma bitimi duramadım karşı bloğa geçtim orası da böyle mi merakıyla. Baro Odasına girerken Memed Abiyle karşılaştık, kucaklaştık.  Hal aynıydı, cuma son !
Evet adliye sıkıntımız vardı, şikayet ederdik ; hem de çok. En çok da İstanbul'daki sayısı 18 , belki de bu sayıyı da geçen adliyelere yetişme sorunu bizi mahvederdi. Şimdi yapılan adliye Avrupa'nın en büyük adliyesi. Görenler şahane diyor! Ama ya ruhu ? Birden aklıma Mustafa Sandal'ın "Araba" şarkısı geldi :))))) Peki bizim yeni adliye'nin ruhu olacak mı ? Bende ruh bulabilmesi için bir hayli zaman geçmesi gerekecek bunu biliyorum.

Adliye'den çıkarken arkamda bıraktığım hüzün yerini gerçek bir hasrete, ideal' e, gönül arzusuna bıraktı ; Avrupa'nın en büyük adliyesine sahip olmak yerine Hukuk Devleti olma çabası yer alsa ve bu uğurda yol alınsa değil saray ben barakada avukatlık yapmaya razı olurdum !

12 yorum:

Asuman Yelen dedi ki...

Ne acı değil mi Zühre' cim, birşeyleri kazanırkan hep daha önemli başka şeyleri arkamızda bırakıyoruz. İçinde bulunduğumuz çağda ne binalarda ruh, ne de insanlarda duygu kaldı. Varsa yoksa daha çok, daha çok kazanç daha yüksek mevki.
Son paragrafın yürek burkan cinsten. Duygudan, ruhtan geçtik, gerektiği gibi işleyen bir hukuk sistemimmiz olsun yeter diyorsun. Ben de sana umudunu yitirme demek istiyorum. İstiyorum da....

sünter dedi ki...

Sevgili Zührecim, son cümlen o kadar dogru ki...

Yine de yeni isyerin hayirli olsun.

didem dedi ki...

Zuhre'cim bir yere alistin mi ayrilmasi zordur bilirim. Huzunlenir insan, ici burkulur. Insallah yeni yere kisa zamanda alisir seversiniz.

GÜVEN SERİN dedi ki...

Güzel insanlar, sevgi ve inançlarını vererek; taşlara,betonlara bile bir şeyler bırakırlar. Ve bu bir şey, zamanla o mekanı, insana daha yakınlaştırır. Umuyorum yeni yepyeni yerinize alışırken, üstü kirlenmesin diye eski güzel anılarınızı da sürekli silecek ve koruyacaksınız...

Unknown dedi ki...

Marifet Avrupanın en büyük adliyesine sahip olmak mı yoksa Avrupanın suç oranı en düşük ülkesi olmak mı ?
bazen neyle övüneceğimizi şaşırıyoruz...Cahilliğimizden olsa gerek , gelişememişliğimizden...
yeni Adliye binasında aynı sıcaklığı bulursunuz umarım :)

laleninbahcesi dedi ki...

Son cümlene aynen katılıyorum Zührecim.

Oraya en yakın zamanda ruhunu vareceksiniz, merak etme... Önce alışmak zor olur belki ama sonra o hay huy içinde bir bakmışsın bir parçan olmuş.

Çoook öptüm...Sevgimle

Esin Bozdemir dedi ki...

Zühreciğim,

Mahkemelerin ve hapishanelerin yeniden organize edilerek, hem lokasyon gereği hem de yapısal olarak düzenlenmesi; hapishaneler daha da büyütülerek şehir dışına sürüklenirken ve koşulları da tartışılır iken!...diğer yandan Avrupa'nın en büyük adliyesinin yaşama geçiriliyor oluşu düşündürücü!.. belki imkanlar açısından çok daha gelişmiş ve modern olmakla birlikte keşke dediğin gibi asıl hukuk devleti olma yolunda bir adım atılabilseydi..Ne diyelim...her şey istenilen doğrultuda dönüşüme uğruyor!..

ayrılıklar hep hüzün verici!ama ben inanıyorum ki, sen o duygu yüklü ve hümanist yönünle bulunduğun ortama da kendi ruhundan bir şeyler mutlaka katarsın...Ve alışırsın zamanla!Yeni yerin hayırlı olsun Zühreciğim...

Sevgilerimle...

Zeugma dedi ki...

Sevgili Zühreciğim,
Duygu dolu yüreğinden çıkanlar hüzün dolu... Avrupa'nın En Büyük Adliyesi öncelikle içinde hiçbir anı barındırmadığı için soğuk, hatta buz gibi gelir sana.
Keşke binalar yerine yasalara da kökten bir el atılabilse ve dediğin gibi gerçek bir Hukuk Devleti olma yoluna girebilsek!
Bu uğurda yol alanların en başında geleceğine inancım sonsuz.

Yeni çalışma ortamın hayırlı uğurlu olsun canım Zührem...
Sevgilerimle...

Çınar dedi ki...

Keşke yeni adliyeler ve yeni hapishanelerin büyüklüğüyle övünmek yerine toplumda suç işleme oranını azaltmayı başarıp bu kadar büyük binalara ihtiyaç duymasak.

Sevgiler

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

CANIM ARKADAŞLARIM, Adalet'ten yoksun Devlet Güven'den de yoksundur. Güven'den yoksun Devlet'te ise Korku ve Şüphe hakimdir; tıpkı şimdi olduğu gibi. Umarım hepimizin hep birlikte güven ve huzuru içimizde hissettiği yarınlar çok uzakta değildir.

Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim! Kucak dolusu sevgilerle!!!

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Her şeye rağmen hayırlı olsun. Bütün
dileklere aynen katılıyorum dostum.

Sevgilerimle..

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Yine unutmuşum, ben jivago.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...