30 Kasım 2011 Çarşamba

FARK

Özal'ın hakim olduğu yıllardı. Depolite edilmiş gençlerdendik. Her sabah geçirme seronimisiıne annemin hiç bıkmadan sıkıştırdığı " ne sağ ne sol,orta yol kızım , ORTA YOL!!! "  cümlesi hakim gelirdi.

Üzerimde yeşil, sarı, kırmızı ve mavinin en parlak hatta carlak tonlarının hakim olduğu montumla uçmaya hazır bir kelebeği andırırdım. Çocukluğuna doyamamış ve ergende olamamış bir gurup genç giriş katında koşturmaca oynardık. Gülmek için başımızı her kaldırdığımızda yukardan öfke ve utanç dolu gözlerle karşılaşırdık. Üniversiteliydik ama henüz pek de farkında değildik. Bu okulda neler  neler yaşayacağımızı hayal bile edemeyecek bilinçteydik. Çoğumuz tek bir senet, çek görmeden buraya düşmüştük. Henüz dersleri anlayabilmemiz için Osmanlıca-Türkçe ve Latince sözlüğü ezberlememiz gerektiğini bilmiyorduk. Mutluyduk , hemde çok ; mutsuz bir çoğunluğun içinde bir avuç tıfıl azınlıktık.  Hukuk Fakültesini bitirme ortalamasının sekiz yıl olduğu düşünüldüğünde üst sınıf abi ve ablalarımız arasındaki yaş farkımız bir hayli fazlaydı. Onlar bize bizde onlara yabancıydık. Yıllar evvel TRTde yayınlanan "Aşağıdakiler-Yukarıdakiler" dizisi gibiydik. Geneli yeşil parka ve süet bot giyer popüler kültürden çok ama çok uzak oldukları belli olan bu abi ve ablalar 1970 lerden fırlamış gibi dolanırlar biz kaygısız gençleri tedirgin ederlerdi. Burası Hukuk Fakültesiydi ve görünürde oraya yakışmayan aslında biz yenilerdik. Bu yeniler bolca cola içer,  kot ve renkli hawai gömlekleri giyer, saçlarını uzatır ve üstüne üstelik erkekleri küpe takardı. Bu gençlerden biri de Bursa'lı E.di. Gurubumuzun en havalı, en popüler gençlerindendi. Tatil dönüşlerinde memleketinden gelişini dörtgözle beklerdik; getireceği kestane şekerleriyle birlikte :)

Birgün Bursalı E. tam da kudurma vaktimizin geldiği sırada bizi kenara çekerek yukarıdan uyarı geldiğini söyledi.Hepimizin gözleri faltaşı gibi açılmış nefes dahi almadan dinliyorduk. "Ayağınızı denk alın! Koşturmaca YOK! Renkli gömlek YOK! Yüksek sesle gülmek YOK! Ortama uyun, yoksa biz uydurmasını biliriz!!! " ......Tam bir şok yaşadık; o anda itirafı zor olsa da oldukça korktuk ve hemen tırstık :), yıldık. Ertesi gün hemen yüzümüzü ciddi bir hal aldı; düşünceli. Ne de olsa tehdit edilmiştik hemde açıkça , üstü kapalı bile değil.  Bir günde büyüdük (!) .Gerçek anlamda büyüyünceye kadar da dışarda koşturmaca oynamaya karar verdik :).


 Aradan yıllar geçmiş, üst kattaki abi ve ablalarımızın yerini almıştık. Artık ağırlaşıp, biraz da hantallaşmıştık. Aramızdan bazıları okulu bırakmış, bolca intiharlar yaşanmış ; depresyonlara bulana bulana bizde üst sınıf olmayı başarmıştık. Büyümüş müydük? Büyümek buysa evet ama bizi mutlu eden çocuk taraflarımızı unutarak....Yeni gelenlere bakma sırası bizdeydi şimdi . Yeniler bizim gibi çocukça davranışlardan uzaktılar belki ama  motorsiklet ve ciple  okula gelişleri bize ters geliyordu :) Yine de kimseyi tehdit etmedik ; yemin edebilirim...


Bugün hakimin önündeki masalarda davacı ve davalı vekili olarak vals ederken gözüm bir an avukatların oturduğu yere kaydı ve bir çift gözle karşılaştı. Bu gözleeeerrrr diye düşünürken ses çıkmayan ağzım kocaman açıldı ve EEEEEEE dedi. Bu Bursa'lı E.' den başkası değildi. Görüşmeyeli tam 15 yıl olmuş .Öyle mutlu oldum ki! Kırk beş dakikalık duruşma molasında aklımıza gelenlerden bazılarını hatırlamak dahi istemezken yukarıdaki tehdit aklımıza geldiğinde dakikalarca güldük... Büyümenin hiç de hoş bir duygu olmadığı kanaatiyle mahkeme salonuna dönüş yaptık.

9 yorum:

Çınar dedi ki...

"Ne sağ ne sol orta yol" diye başlayıp ya sağ ya sol cu olarak mevzun oldu birçok öğrenci 80 öncesi. Okulda barınabilmesinin başka yolu yoktu çünkü. Yalnız kalmamak için seçti birçoğu tarafını. Sonrası malum kardeş kavgası...

80 sonrası ise apolitik ti gençlik. gösteriş giyim kuşam marka müzik vardı yalnızca hayatlarında ülkede ve dünyada olup bitenlere uzaktılar. Belki kanlı ve acılı o kaos yıllarından korkan anne babaların çocuklarını siyasetten uzak tutmalarının da bunda payı büyüktü.

Öyle ya da böyle okul yılları, gençlik güzeldi. Büyümekse zor ...

Sevgiler

sünter dedi ki...

Ne güzel bir tesadüf olmus böyle. Insan hic ummadigi bir anda eski bir tanidikla karsilasmanin en güzel yanida bu olsa gerek. Direk eski yillara dönüs yapiyor insan.

Aileler 80 öncesi yasanan acilardan sonra cocuklarini korumak icin ortada olmalarini istediler hakli olarak. Bu gün bile hala sürüyor taraf olanlarin bertaraf edilmesi.Aileler cocuklarini politikadan uzak tutmasinlarda napsinlar. Nasil olsa degisen bir sey olmuyor.Bari canlarindan olmasinlar.

öptüm

laleninbahcesi dedi ki...

Benim kuşak, sancılı bir kuşak... Çok acılı bir dönemeçden geçti... Arkadaşlarımın çoğu yurt dışında yaşıyor hala bile... Bizim gibilerin çocukları ise apolitik oldu. Bu daha da kötü oldu...

O birden olan karşılaşmalar var ya, nasıl doyumsuzdur nasıl alt üst eder insanı.Hüzünmü, neşe mi adını koyamazsın o duygunun.
Çok öptüm seni Zührecim, iyi bir hafta sonu diliyorum.

ramazan dedi ki...

Her dönemin kendine özgü davranış biçimleri oluyor. Özallı yıllar 12 eylülden sonra insanlara biraz huzur vermişti. Sokaklarda insan avı yapılan yıllardı, ilçeler ikiye bölünmüştü, yukarısı sağcıların aşağısı solcuların veya köprüden bir taraf sağcıların , diğer taraf solcuların. Analar çocukları için kaygılanmasın da ne yapsın.
O günler kötü günlerdi. Gitsin geri gelmesin.
Eski arkadaşlarla buluşmaksa çok güzel.
Gönlünüze sağlık.

Adsız dedi ki...

o yılları ben yakalayamadım,ama üzerinizdeki baskıyı anlayabiliyorum..güzel tesadüf olmuş:)

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Sevgili Çınar,Sünter,Ramazan Hoca'm,Deren ; benim dedem 60lı yıllarda herhangi bir partiye üye olmamasına rağmen muhalefet partisi sempatizanı olması sebebiyle yıllarca köylere sürülerek,emekli olduğu zaman memleketine dönüş yapabilmiş.Yaşanılan dramların kronolojik sırası aslında 40larda başlıyor ve hala da devam ediyor,edecek de... Evet anne ve babalar endişelerinde çok haklılardı ama depolotize olmuş bir nesil olsak da apolitik olmadık,olamadık.En azından ben :) O nesilin sınırları aşan eylemci hali ne ise bugünün eylemsiz ve tepkisiz hali arasında fark yok; netice hep olumsuz. Zamanında verilen doğru tepkilerin faydasını göremedi bu ülke çünkü bunu hiç bilmedi;belki öğrenmek için fırsat bulamadı kafasına indirilen darbelerden...ZAman değişiyor olsada tarih malesef tekerrür ediyor..

Herkese kucak dolusu sevgilerle!!!

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

LALE Ablacığım seni unutmuşum; kocaman öptüm ! :))

Zeugma dedi ki...

O dönemlerden daha lise yıllarımızda bile biz de payımızı almıştık ne yazık ki. Babam beni tıpkı sana söylendiği biçimde ORTA YOL diye yemin ettirerek göndermişti Ankara'ya.
Fotoğrafın ne kadar hoş. Kelebekler gibisin gerçekten. E..anısını okurken heyecanlandım bu arada :)
Ellerine sağlık sevgili Zühreciğim..
Sevgiler gönderiyorum...

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Teşekkür ederim Zeugmacığım.Bak yine bir ortak yanımız daha !!! :)))

Kocaman sevgilerle!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...