
Sevdadan yorulmuş kalbimin , içine kimseyi almamaya karar verdiği bir dönemde çıktın karşıma. Yorgun, hırpalanmış kalbin en son isteyeceği bir heyecandın sen. Artık kimsenin üzemeyeceği kararı alınarak defter sonlandırılmıştı, tekrar açılmamak üzere. Yeter di. Bu kadar yeter olmalıydı. Artık dingin sularda yüzmeli, ayağımın değdiği yere kadar gitmeli ve bu kadarı beni mutlu etmeliydi. Kontrol bende ( ! ) olmalıydı. Baktım görmedim , işittim fakat duymadım seni . Sen istediğin için yanımda olabilirdin, ama ben istemiyordum; gittiğinde birşey hissetmemek için. İlk defa güçlü hissediyordum ; bağımsız ve yüksüz kalple. Birşey beklemediğini bildiğim halde çok hasta olduğun gün telefon açıp benden şefkat bekleme dedim sana, böyle kabullen ; eğer istiyorsan beni . Ben böyleyim ( ! ) , dedim. Daha da güçlendim, hür hissettim yüreğimi .Bak oluyormuş dedim, ne güzel . Ne aşk, ne sevda, ne de yükü yok artık üzerimde .Ohhh tam da istediğim gibi ( ! )
Kırıla kırıla hırpalanan , hırpalandıkça da hoyratlaşan kalbin karşısında dimdik durmaya çalışırken umrumda bile değildin (!) .
Ben senin bir bir kanatlarını kırarak güçlenirken (!) bir gece uyuduğumu düşündüğün bir saatte bana veda sözcükleri fısıldadın . Gidiyorum dedin. Gidiyorum ama sen mutlu ol diye , gidiyorum ama seni seviyorum diye, gidiyorum çünkü sen beni bul ve tut diye dedin .
Gözlerimi açmak ve gitme demek istedim , diyemedim; çok kırıldım artık korkuyorum, diyemedim; sensiz bundan sonrasını bilemiyorum diyemedim,diyemedim... Gözlerim kan ağlarken sabahı bekledim , birşey diyemedim. Uyandığında herşey farklı olsa, herşeye yeniden başlasak ve sen hep yine ve yeniden yanımda olsan' dı .
Uyandığında sana "GİTME" dedim. Sadece "GİTME ! " .
Bana sıcacık, sevgiyle, bağışlayan , sorgulamayan gözlerle gülümsedin ve elimi tuttun. Ve hala hiç bırakmamak üzere verilen yeminle tutmaktasın.
Yüreğimdeki duvarları kırmak kolay olmadı.Duvarlarımı kendimi korumak adına sağlamlaştırırken seni kırdım ve kırdıkça da güçlendim sandım. Yanıldım, hem de çok. Bana tüm hayatını adamaya, hayatımda hiç tatmadığım anları yaşatmaya hazır,cesur, aşk ve sevda dolu gözlerle bakan mükemmel adamı gün ağarmaya az kala tuttum. Çok geç olabilirdi ; duvarlarımı kaldırmaya tam zamanında ve çok da hazır olduğumu anlamak için. Şanslıyım, çok !
Böyle bir yazı, belki okuma ihtimali düşünülerek , yüreğindeki yaraların hala kanadığını düşünüp, duvarlarını kalınlaştırmaya çabalayan, çabaladıkça daha da kıran ve aslında kırılan, karşısında belki de ona istediği herşeyi vermeye hazır ve onu çok mutlu edecek bir adamı görmek istemeyen tatlı bir prenses için yazıldı.
Aşksız ve sevdasız kalmamak dileğimdir.