13 Mart 2010 Cumartesi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ


Bundan 5 sene kadar önceydi. Beyoğlu'nun en eski,en güzel apartmanlarından birinin avukatlığını üstlenmiştim. Yapısının güzelliği sebebiyle dizi, reklam ve sinema çekimleri bol olan bir apartmandı . Sakinlerinden biri olan emekli konsolos apartman içindeki trafikten yakınarak reklam ve benzeri film çekimlerinin yasaklanması talebiyle bir dava açmıştı. Duruşma günü gelip çattığında salonun önünde sıramı bekliyordum. Duruşma listesine orada olduğumu bildirir notu yazarken davacı avukatı olduğunu orada öğrendiğim 65 yaşlarında -o yaşlardaki her meslektaşıma üstat derim- üstat yanıma yaklaştı. Türk filmlerinden çıkma jön edası ve ses tonuyla davalı avukatı olduğumun teyidini aldıktan sonra, ezici ve küçük görücü ifadesiyle davaya süresinde cevap vermediğimden savunmamın gözönünde bulundurulamayacağını söyledi. Ve biraz ilerde duran genç bayanı yanına çağırarak (stayjeriymiş) " söyle bakalım kızım Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun( HUMK) falanca maddesi ne der ". Kız hiç nefes almadan " şöyle şöyle der efendim" diyerek bana döndü "yani savunma hakkınız gözönünde bulundurulamaz" dedi. Ben ağzım bir karış açık, olup bitene bakarken bir taraftan da gizli kamera arayışı içerisindeydim. Sadece sakin bir edayla "üstadım ben savunma dilekçemi hakime sunacağım . Takdir hakkı kendisinindir" diyebildim . Derken mübaşir tarafından isimlerimiz okunarak içeriye alındık. İçerisi hem çok küçük hem de sağlı sollu sırasını bekleyen avukatlar tarafından dolu. Celse açıldı, ben savunma dilekçemi mübaşire hakime verilmek üzere uzattım. Üstat yine aynı ses tonu ve artiz edasıyla " Efenimmm HUMK' nun falanca maddesi uyarınca süresinde cevap verilmediğinden davalının dilekçesi gözönünde bulundurulmamalıdır ,dedi. Hakim Fransızların ünlü komedyeni Luis De Funes'in tıpkısının aynısı ama eksta large asık suratlısı. Hakim " Neeeee! Ne yani sen kendi kendine mi gelin güvey olacaksın bu davada , davanın davalısı olmayacak mı ?" diye ,deyimin tam anlamıyla çemkirdi. Üstat ve ben şokta. Ama efendim diyecek oldu üstad,hakim elini havaya kaldırarak susmasını işaret etti. Neyse ilk raund benden yanaydı. Koca bir ohhh çektim.

Bu arada hukuk davalarında yazılı savunma sistemi geçerli olup,taraf vekilleri ya da taraflar tüm savunmalarını yazılı olarak verirler mahkemeye. Pek konuşma gerçekleşmez. Hatta hiç diyebiliriz. Duruşmanın süresi bu sebeple maksimum 5 dk. dır. Ceza davalarında ise savunma esası sözlüye dayanmaktadır.

Hakim benim verdiğim 4 sayfalık dilekçeye bir göz gezdirdi ve bana yine çok gergin , agresif ve bağırmaya yakın ses tonuyla dilekçemdeki bir cümlede ne demek istediğimi sordu .Ben açıklamaya çalıştım ama anlamamakta direniyor .Tekrar açıklıyorum ama hala anlamıyor. Bu sefer başka bir cümleye geçiyor , şimdi burada ne demek istedin? Allah Allah! İlk defa kendi dilekçemden şüphe eder oldum acaba saçmaladım mı diye.Ter boşaldı birden . Açıklamaya devam ettim . Ama bu sefer farklı bir paragraf. Yan tarafta oturan avukatlar pinpon maçı seyreder gibi bir bana bir hakime bakıyorlar , oldukça şaşkın. Onların varlığı sıkıntıma biraz daha sıkıntı ekliyor. Hakim, hakim değil karakol amiri. Bir soru daha; burada ne demek istedin? Bilmiyorum nasıl çıktı ağzımdan, kelimeler usul usul ama duyulur bir şekilde " dilekçemde tüm savunmalarım mevcut olup , anlayabildiğiniz kadarı üzerinden takdir hakkınızı kullanın efendim" deeediiimm ve kulaklarım cümlemin bittiğinde duymaya başladı . Eyvahhh dedim ve başıma önüme eğerek gözlerimi kapadım. Salonda soğuk ve gergin bir sessizlik. Şimdi kovacak salondan diye beklerken ,bu sefer üstada soru sormasıyla açtım gözlerimi.

Ona sorduğu sorular da aynı tavır içerisinde. Cevapların tam karşılığını almadan tutanağa geçirmeye çalışıyor ve bir taraftan da cevaplarını düzeltmeye çabalayan üstadı tersliyor. Göz ucuyla bakabildim üstada, sallanıyor bir sağa bir sola,arada denge bulabilmek için masaya tutunuyor. Artizliğinden eser kalmamış,cebelleşiyor. Celseye başlayalı yarım saat olmuş, ikimiz de bayılmak üzereyken Raund kazanmak derdini çoktan geçmiştik. Kulaklarım uğuldamaya başlarken sanki çok uzaklardan bir ses "Gereği Düşünüldü" ,dedi. " Falanca falanca sebeplerden dolayı davacının davasının reddi ile davayı açmaktaki haksız.......... kısmını duyabildim. Zaptı bile almadan attık kendimizi dışarıya. Ne ben kazandığımın ne de o kaybettiğinin farkında, Üstat önde ben arkada hiç konuşmadan , koşar adımlarla adliyeyi terkettik.

11 yorum:

Newbahar dedi ki...

Bir gün olurda sevgili Çoban Yıldızı bir duruşmasını anlatır mı diyordum ve bekliyordum açıkçası.
Tebrikler.
Zevkle okudum ve sonuca hiç şaşırmadım.
Demekki akıl yaşta değil baştaymış:))
Sanırım sizin üstad! bu davayı kaybettiği için çoktan hafızasından silmiştir:)
Sevgiler

bilge dedi ki...

ah bilmezmiyim ahkam kesenleri birde genç meslekdaşlarını küçük görenleri güzel bir yazıydı iyi bir ders olmuş yeşilçam jönünede:)))))))sevgiler canım..

huzur dedi ki...

Keyifle ve gülerek okudum. Bunda metni kaleme alışınızın da etkisi var tabii...
Üstad iyi bir ders almıştır umarım.
Hani ne demişler: "çok böbürlenme padişahım senden büyük Allah var."

suskunbiradam dedi ki...

Anınızı okurken gülümsedim. Olaya farklı bir yandan bakacağım sanki.

Eskileri birazcık bilirim. Hani onların yaşında olmasam da; o zamanlardaki anlayışları gözlerimde. Asık suratlı olmanın, tepeden bakmanın, kendinden emin konuşmanın, konuşmaları süslemenin iyi avukatlık sayıldığı günler... Hatta hakimlerin davalı ve davacıyı haşlamalarının ayrı bir meziyet olduğu zamanlar... :)))

Yaşattınız güzel anlatımınızla.

Sahi bu kadar güzel anlatabilen size sayın yargıcımız cümleleri soruyorsa; bence biraz renk katmak içindir mahkemeye.. :)

Sevgi ve selamlarımla...

Dalgaları Aşmak dedi ki...

keyifle ve yüzüme yayılmış geniş bir gülümsemeyle okudum:)Ne kadar güzel anlatmışsın:)Ne hikayeler vardır sende kimbilir çoban yıldızım:)

sevgiler

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

NEWBAHARCIĞIM ,kimbilir...silmiştir değil mi hafızadan.O gün ne karizma kaldı ne de artizlik :)) HAtırlamamak istememesi normal :))) Sevgilerimle.

BİLGECİĞİM, oysa ben ne çok severim üstadları.Onlardan öğrenecek ne çok şeyimiz olduğunu düşünmüşümdür hep. Kimisinin ağzı bal damlar;saatlerce konuşsun hiç susmasın isterim.Ama o gün ki üstad farklıydı gerçekten, hak etti doğrusu:)))Sevgilerle canım.

SEVGİLİ CATHARSİS; ne güzel söylemişler o lafı,bizim üstada tam oturdu. Umarım dersini almıştır.Ama o yaştan sonra değişir mi, hiç zannetmiyorum.Bu anı heraklıma geldiğinde inan ben de hala gülümserim. Sevgilerle Catharsis.

SEVGİLİ SUSKN BİR ADAM; kimbilir öyle midir dersin, Eğer öyleyse gerçekten de renkli geçmişti duruşma hem bizim hem de izleyenler için.Haklısın eskiler daha bir ağır ve asık suratlılık ve yanında bir parça agresiflik olduğunda daha fazla saygı duyulacağını zannederler kendilerine.Şimdi şimdi buralara yeni atanan hakimlere bakıyorum da benimle aynı jenerasyon. DAvranışlarındaki farklılık hemen göze çarpıyor. Çok daha saygılılar.Öncelikle davanın özüne yatkınlar.Bunda belki bizim hocalarımızın da etkisi var.Ünv. sıralarında bir hocamız dersin ilk 10 dk.sını buna ayırırdı.Hepimizin aynı sıralarda okuduğumuzu,hakim ve savcıların sadece avukatlardan 1 yıl daha fazla staj yaptıklarını dolayısıyla bu yönde tercih yapacakların bunları unutmaması ve zaafiyete kapılmamaları gerektiği anlatırdı hep.Sanırım şimdi etkileri görülüyor. Sevgilerimle arkadaşım benim.

SEVGİLİ DALGALARI AŞMAK,ooo daha neler var neler :))) Ama bazıları gerçekten yer ediyor hafızada;kimisi bir süre sonra siliniyor.Hatırlayabildiklerimi zamana zaman paylaşırım sizlerle canım benim.Sevgilerimle..

Asuman Yelen dedi ki...

Çoban Yıldızı,
Lütfen bunu sık sık yap. Enteresan davalardan, yaşadığın farklı, heyecanlı olaylardan bahset. Keşke her meslek insanı da bunu yapsa. Emin ol sanal aleme canlılık gelir. Havamız değişir. Geç oldu ama zevkle okudum. Ellerine sağlık canım...
Sevgiler, iyi geceler...

Çınar dedi ki...

Arkadaşlar gibi ben de, ilginç duruşmalardan, mahkeme salonunda ve koridorlarında yaşananlardan örnekler yazmanı bekliyordum.

Çok güzeldi, teşekkürler paylaşımın için.

Sevgiler

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

ASUMANCIĞIM VE ÇINARCIĞIM,hatırlayabildiklerim ve bundan sonra yaşayacaklarımı zaman zaman paylaşacağım söz. ÇINARCIĞIM bu gün bloğuna hep yorum yazdım ama bir türli gönderemedim. Tahlillerin iyi çıkacak inşallah. İyi sonuca hep birlikte ohhhh diyeceğiz. İkinizide sevgiyle sarıyorum.

Zeugma dedi ki...

Anlatım tarzın tek kelimeyle muhteşemdi..Bayıldım resmen, bayıldım..Zevkle okudum..

O hakim, üstat avukat, pinpon maçı hepsi gözümün önündeydi :)))
bence sen kazandığının farkında değilmişsin ama üstat içinden deliriyordur yine de. oh olsun ona :)))
Arada anlat ne olur böyle girdiğin davaları..
Harikaydı..

Teşekkür ediyor, sevgiyle kucaklıyorum seni...

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

ZEUGMAM, canım benim ,övgülerin için çoook teşekkür ederim. Evet ohhh olsun ona di mi :)))))
Sevgiyle kucaklıyorum seni canım arkadaşım.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...