
Tuvaletten çıkarken kapıya yaslanmış bekliyordu çocuk. " Ya seni seviyorum diyeceksin ya da sonsuza dek burada kalacaksın" dedi. "Deli misin sen? " dedi kız . On yaşında bir çocuk için ilk defa yaşadığı bu şey bir taraftan gülme isteği uyandırıyor ama bir yanı da ürküyordu. Ama bu çocuk da çok oluyordu! Etrafına bakındı; durumu farkeden hademe Katibe Teyze hızla onlara doğru gelirken tuvalet kapısına duvar ören oğlan korkudan kaçmış, tuvalet önündeki tartışma da son bulmuştu.
Okulun folklor kursuna katılan kızın bir süre sonra karşısında oğlanı bulması çok olmamıştır. Ama aralarındaki boy farkı oğlanın bu durnumdan rahatsızlık duyup kurstan ayrılmasıyla son bulur. Kız rahat bir nefes alır. Alır almasına ama arkasından koşup saçlarını çekiştiren bu çocuğu bir gün görmediğinde merak eder , bir gün birkaç güne çıktığında da özlemesine engel olamazmış. Amaher karşılaşmaları koşturmaca, saç çekmece ve bağırış çağırışla karışık hallermiş. Çocuk kızdan bir sınıf büyük olduğundan kız son sınıfı onu kah merak ederek kah hayal ederek geçirmiş. Nerde olduğunu bilmesi mümkün değilmiş.
İlkokul bitip ortaokula yazıldığı ilk gün kız tam karşısında oğlanı bulmuş. Çocuk geldin mi demiş. Kızın da yanıtı evet' . Çekişme bittiği yeden yeniden başlamış. Kız kaçar oğlan kovalarmış. Doğru düzgün konuşmanın hiç yaşanmadığı iki yıl da geride kalmış. Oğlan mezun olup gitmiş. Lise yıllarında ise hafta sonunda düzenli gittikleri senfoni konserlerinde karşılaşmışlar hep ama hiçbir şey konuşamamışlar; kaçamak bakışlardan başka .
Araya yine yıllar girmiş. Kız evlenmeden birkaç ay önce otobüs beklediği durakta içinden bir ses arkasına dönüp bakmasını söylemiş. Hınca hınç kalabalığın içinden kendisine bakan bir çift göz ile buluşmuş gözleri. Kendisine aşk ve özlemle bakan bu gözler o çocuktan başkasının değilmiş. Kız hızla önüne dönmüş ,tekrar arkasına dönmeye cesareti yokmuş ; o arada gelen otobüsüne binip giderken her ikisinin de yapabildikleri sadece birbirlerine bakmak olmuş.
Aradan uzun uzun yıllar geçmiş. Tanıştıklarından ,tam otuz iki yıl sonra karşılaştıklarında bu sefer kız cesaret gösterip selam vermiş ve gülümsemiş. Çocuk buna inanamamış. Çoktan hazır olan kalbi duruma yenik düşmüş. Kapalı kapılar açılmış ardına kadar ; içeri gün ışığı dolmuş. Konuşmadan geçirilen otuz iki yılın içinde hem çocukluk hem gençlik gömülmüş. Şimdi ise farklı hayatların sorumluluğu ile birlikte birbirlerinin vazgeçilmezleri olduklarının gerçekliği arasında sıkışan kız ve oğlan birer yetişkin olduklarının kabulüyle el sıkışıp ömürlerinin sona ereceği güne kadar dost kalmaya and içmişler.