5 Mayıs 2012 Cumartesi

HIDIRELLEZ



Alacağımı bile bile bir ay öncesinden başlardım o gece için izne ; aman bir aksilik olmasındı. On iki yaşımdan geceleri tek başıma dışarı çıkma zamanı gelene kadar bu süreç hep böyle geçti. Yılda bir gelen özgürlüktü Hıdırellez benim için. Okuldan heyecanla gelir bazen eve bile uğramadan Aşiyan' ların bahçesi, biz çocukların tek mabedi bahçede bizden büyüklerin katkısıyla ödevler bitirilir uslu çocuk edasının etiket gibi asılı yüz ifadesiyle eve yönelinirdi.

Akşam üzeri başlardı bir hareket. Erkek çocukları yanacak ateşler için çalı çırpı toplama işine koşardı. Akşama doğru tüm hazırlıklar biterdi. Büyükler bahçedeki gül fidelerinin altlarını çakıl taşları ve  kağıtlara yazdıkları dileklerle doldurmuş bozmamamız için tembihler edilmişti. Babam eve geldiğinde ve sofraya oturulduğunda başlardı kalbim çarpmaya. Hiç izin vermediği olmamıştı ama ben bir ilki yaşamaktan korkardım her nedense. Bu izinlerin aslında en büyük garantisi ağabeyimin varlığı ona duyulan sonsuz güvendi. 

Alınan izinle birlikte önce birinci katta oturan Deniz' e uğrar sonra yan blokta oturan Zehra alınır bahçeye koşulurdu. Sitenin tüm çocukları teker teker bahçeye akardı. Yaklaşık yirmi, diğer yerlerden gelen çocuklarla bu sayı elliye kadar çıkardı. Kendi yaktığımız ateşten tutulan dileklerle defalarca atlardık. Ateş söndükten sonra alt ve üst mahallere geçerdik.Gece gece sınırlarımızı aşmaya (!) bayılırdık. Bakışmadan ibaret aşklarımızı gündüzden öte görebilmek yılda bir gelen düşün gerçeğe dönüşüydü.

 Gece yarısı bahçeye döndüğümüzde Yalçın Amcamız  akordeonu ile  kendi balkonundan canlı konser verirdi yüzünde her daim muzip çocuk edasıyla. Bizler bahçede, büyükler balkonlarında alkışa tutardık her şarkı sonrasını. Hemen onun yanındaki balkondan Yücel Amca yaylı tamburunu ya da darbukasını çıkardı mı bilirdik ki bu konser saatlerce sürecek ve bizim özgürlüğümüze de uzatma sağlayacaktı.

Böyle geçti Hıdrellez geceleri yıllarca hiç sektirmeden aynı heyecan,coşku ve mutlulukla. Bizler , bizden öncekilerden gördüklerimizi  devam ettirdik, yine hep birlikte bir nesil el ele . Aşiyan çocukları hep birlikte büyüdü ve bizden sonra da o günleri devam ettirecek kimse kalmadı.

Şimdi ben her hıdrellez o günlerin coşkusunu içimde taşır , anıların sularında yüzer ve el sallarım geçmişe.  

7 yorum:

Zeugma dedi ki...

Tam da bugün, bu akşamüstü çocukluğuna dönüp bu anlattıklarını bi şekilde yaşama vakti sevgili Zührecim.
Neden olmasın?
Sevgilerimle...

Esin Bozdemir dedi ki...

Sevgili Zührecim, bir an bizim sitenin arka bahçesini anlatıyorsun gibime geldi:)bizim burada arada sırada da olsa havalar ısınınca ve demlenme vakitleri gelince! komşu site sakinlerimizin, toplanıp biraraya gelerek yaz gecelerimizi akordeon ve keman sololarıyla renklendiriyorlar..Müziğin verdiği o tatlı rehavet tüm mahalleye yayılıyor..

Çocukluk anılarında kalan Hidrellez kutlamaları beni de farklı bir yolculuğa götürdü...ne güzeldi o günler!
ah yine çocuk olsak:))
sevgilerimle...

cem dedi ki...

eğlenceli bir mahalleymiş. ben hiç böyle şeyler yaşamadım yahu...

Arzu Sarıyer dedi ki...

Zühre'ciğim İzmir'in bu geleneklerine hayran olmuşumdur hep.Ne güzel anlatmşsın,yaşatıyorsun işte ruhunda ve burada...Sevgiler canım kardeşim.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

ZEUGMA' M dün gece evimizin küçücük balkon-bahçesindeki gül fidanına kızımın ve benim çizdiğimiz hayalleri mandalladık :)) Benimki kadar coşku dolu bir çocukluğu olamasa da kızıma bir nebze de olsa bunları yaşatmaya çalışacağım kah anlattıklarım kah yaratmaya çalıştıklarımla.Umarım senin de hayallarin dün Hızır A. tarafından kayda alınmıştır :))) Kocaman sevgilerle!

ESİNciğim site hayatı çok güzel ve sıcak değil mi? Gerçekten de çocukluğumuzda farklı yaşanıyordu sanki Hıdrellez ya da bize daha mı tatlı geliyordu herşey.Keşke çocuk olsak dediğin gibi. Ama döndüğümüz çocuklukta kalmak şartıyla :))) Kucak dolusu sevgilerle!

ACIDAN GEÇTİM GÜZELLEŞTİM;eğlenceli mi??? süper bir mahalleydik biz :))) Ama böyle şeyler yaşamamış olmana üzüldüm...

ARZU Ablacığım gerçekten hıdrellez İzmir'de bir farklı yaşanıyor. Ben bu ayrımı İstanbul'da yaşamaya başladığında anladım. O coşkuyu hissettirebildiysem ne mutlu bana. Kocaman sevgilerle!

didem dedi ki...

Ne guzel anilar! Hala o gunku coskusu ile yasiyorsun yazindan belli. Dileklerini tuttun mu Zuhre'cim. Insallah hepsi gercek olur.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Tutmaz mıyım hiç Didemciğim! Annemin bir lafı vardır ve çok severim. Duanı edeceksen tam edeceksin der ve ben o gece gül ağacını dileklerimle donattım. Komşular apartmandakilerin de dileklerini bizim ağaca bağladıklarını zannettiler :)))))

Hepimizin dilekleri gerçek olsun Didemciğim.Sevgi ve selamlarımla!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...