2 Aralık 2009 Çarşamba

MİM

CAnım kuzenim Yeliz http://gununcorbasi.blogspot.com/ beni mimlemiş. Mimlenen kişi bu sorulara cevap vermeliymiş,hadi bakalım.
1- Çocukluğunuzda anne ve babanızla(yada aile büyükleri ile) yapmış olduğunuz ve sizi siz yapan şeylere katkısı olan bir olay,bir aktivite,bir eylem...Ve hangi yönünüze katkıda bulunduğu...( Tekrarlanabilir olması tercih sebebi)

Birincisi seninkiyle aynı Yelizciğim.Her sömestre tatilinde anneannemlerin yaşadığı Akhisar'a gittiğimizde teyzemin Kuzen Yeliz,Yeşim ve beni Tahir Ün caddesindeki en büyük kitapçıya götürerek istediğimiz kitapları alması.Yeşim'le mutlaka Aziz Nesin kitaplarından birini tercih ettiğimizi hatırlıyorum.Çok ama çoook heyecanlanırdım,akşamına uykuya dalmakta güçlük çekerdim.Kitap alma ve okuma alışkanlığıma ilk basamak olması açısından canım Teyzemi cani gönülden alkışlıyorum.
İkincisi de annemle babamın evimizle,ailemizle ilgili her durumda ,alınacak her kararda abim ve benim de fikrimi almaları. Bu demokratik yaklaşımları,hayata bakış açımızı ve bizi biz yapan temeli oluşturdu.Sizleri çok seviyorum canım babam ve canım annem.

2-Çocukken oynamayı en çok sevdiğiniz oyun ve oyun aparatı.
Saat 12 de sokağa çıkan ben ve arkadaşlarım önce apartman aralığında evcilik oynamaya başlar,akşamüstüne doğru evcilik aparatlarını eve fırlattığımız gibi doğru arka bahçeye koşar sırayla salıncak, barfiks,tahtıravallide ter ter tepindikten sonra akşam hava kararıncaya kadar yine sırayla dokuztaş,kemik,istop oynardık. Arada sırada Şebnem(kağıt bebek) partileri de düzenlerdik.Orta okulda okuduğum sırada kuzen Yeliz hala ilkokula gidiyordu yada başlamamıştı.Onunla evcilik oynamam konusunda çok ağlamasına gerek kalmadan kendimi teslim ederdim :))
Bir de kendi yaptığım kuklalarım vardı.Apartmanın içinde gösteri yapar başına da bahşiş için abimi dikerdim.İyi hasılat gelirdi şeker-çukulata almak için :)

3-Sokakta oynar mıydınız?

Deyim yerindeyse tam bir sokak köpeğiydim. Eve gelmem için beline kadar sarkıp bağırtmak zorunda bıraktığım anneciğimi ve yemek yedikten sonra tekrar dışarı çıkmama izin veren babamı çoooook seviyorum.

4-Çocukluğunuz ve ilk gençliğinizle ilgili keşke farklı olsaydı dediğiniz bir durum/olay.

Çocukluğumla ilgili keşke dediğim hiç bir olay yok.Ama ilk gençliğimle ilgili keşkelerim var malasef. Demokrat bir anne babanın yetiştirmiş olduğu çocuk başka nasıl olurdu bilemiyorum ama ( abime bakınca olunabiliyormuş diyorum) özgürlükçü, dikkafalı,inatçı,çılgın, biraz da deli olmamın bedelini ödediğimi düşünüyorum. Peki değiştim mi? Pek değil ,azıcık ucundan :)))

5- Çocukluk ve ilk gençlikle ilgili iyi ki böyle olmuş dediğiniz bir olay..

Konservatuvar sınavına ilk girişimde kazanamamıştım.Tekrar denemeye karar verdiğimde Hukuk 3 de okuyordum.Gizli gizli hazırlanıyordum.Ama her zamanki gibi annem nasıl anladıysa anladı.Bin türlü psikolojik baskılar sonucu sınava girmemeye karar verdim. Ama hem kendimi hem de annemi bundan dolayı çok suçladım.Şimdi bakıyorum iyi ki olmamış.Rekabetin insanı yediği ,harcadığı bir mesleğin içinde ne kadar mutlu olurdum bilemiyorum.

6-Varsa çocukluk dönemine dair bugünü etkileyen bir olay,bir anı.

Çok mutlu,kendini güvende hisseden bir çocukluk dönemi geçirmiş olmam beni bugünün güçlü,kendinden emin bir bireyi olmamı sağladı.YAşadığım tüm olumsuzlukları zaman içinde olumlu hale çevirebilme gücünü kaçıp kaçıp saklandığım o günlerden alıyorum.O günler için önce anne-babama sonra da o kareyi süsleyen diğer kahramanlarıma sonsuz minnet ve şükran duyuyorum.

İşteeee bu kadar! Ben de şimdi sevgili Güven 'i http://guven-guven.blogspot.com/ ve Ahmet'i http://klan1905.blogspot.com/ mimliyor , merakla bekliyorum .

2 yorum:

Kara Kalem dedi ki...

Sevgili Zühre

Senin aksine risk oranının yüksek ve değişken olduğu bir güven ortamında, korkularım, şüphelerim, hayal kırıklıklarımla dolu, başka birinin olanca mutluluğu ile mutlu olduğumu hatırladığım bir çocukluk dönemiydi benimki. Şimdi neresinden başlamalı anlatmaya diye düşünürken gözlerimin önünden geçen o günlere dair hatırladığım anektodlar ve ülke gerçeklerinin kara bir dönemine ait kısmını nasıl olurda çocuk hafızalarından, gençlik rüyalarımızdan arındıra bilip sana olumlu ön ekleri olan mimin karşılığını yazabilirim diye düşünüyorum. Sonra düşüncelerimden sıyrılıp hatırlamak istemediğim o yıllara dair ne varsa oldukları gibi bırakma duygusu ağır basıyor. Umarım beni mazur görürsün.

Yalnız o günlere dair unutamadığım bir kesit, akşam olunca annemin dizlerinde dinlediğim radyomuzdan çıkan arkası yarın piyesleriydi. Bir koca kentin ortasındaki varoşun iki odalı gece kondusunda, küçük kara gözlerini belirgin derin çizgileri olan çileli anasının yüz hatlarına odaklamış bir çocuğun günün en kısa dakikalarını oluşturan o zaman diliminde kısada olsa huzur bulması, ya ana sıcaklığından, yada edison lambalı radyomuzdan yayılan aşk ve tutkuyu anlatan tiyatral sözcüklerden kaynaklıydı. Aslında kendi kısa öykümün büyük bir bölümünü kapsayan "sarı böcük" adını verdiğim kompozisyon çalışmamı bir gün sadece senin okuman için yine seninle paylaşmak isterim. Mim için çok teşekkür ederim. Umarım beni anlarsın.

Sevgilerimle

Ahmet

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Sevgili Ahmet,samimi açıklaman için çok teşekkür ederim.Tabii ki seni anlıyorum. "Sarı Böcük" ü okumak için can atıyorum. İstersen mail adresime ( avukatzuhre@hotmail.com)atabilirsin.İnternet ortamında yazmadım dersen birgün birbirimize hem merhaba der kahve içeriz ,hem de
kompozisyonunu paylaşırız.

Sevgi ve saygılarımla.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...