28 Ekim 2009 Çarşamba

HAYATIM DEĞİŞİYOR

Artık haftanın büyük çoğunluğunu evde geçirmeye başladım; doktorumun talimatıyla. Dün evde olmaktan çok büyük keyif aldım. Canım ağabeyimle bol bol yazıştım ve müzik dinledim. Uzun zamandan beri müzik dinlemiyordum. Gün içinde ofisteki yoğunluk akşama ise ev uğraşısı. Dün ilk defa kafamın boşaldığını hissettim. Bunun Nil içinde iyi olacağını hissediyorum. Çünkü ben dinlenmiş olduğumda içimde verdiği tepkiler daha fazla oluyor. Ve bu benim içimi ferahlatıyor. Çünkü bizim Nil benim gibi pek çişli çıkmadı. Kerata suyunu içiyor ama idrarını yapmadığı için de suyu azalıyor. Doktorumuz kilosunun ve hareketinin fazla olması sebebiyle içimizi ferah tutmamızı söyledi ama bu sebepten dolayı Nil aramıza erken katılabilir. İşte bu sebeple artık ben evdeyim. Hafatnın bir günü ofisime gidebileceğim. Biz de sevgili kocişle birlikte ofisi eve taşıdık. Yani ofis bilgisayarını eve getirdik. Ev telefonu ile birlikte internet de bağlattık. Bunun en büyük , aslında tek sebebi tam dokuz aydır göremediğim ve belki de bir altı ay daha göremeyeceğim ağabeyimleri görebilmemiz içindi. Geçen akşam kamera yardımıyla birbirimizi gördük. O kadar mutlu oldum ki ! Çok mutlu olduğum zamanlardaki gibi yine uçarak pike yapasım, saate 300 km. koşasım geldi . 300 km.olmasa da , (hamile olmadan önce ) İstiklal de bunu sık sık yapardım. O kadar kalabalığın içinde deli gibi koşardım. Koştukça daha da koşasım gelirdi ve acayip açılırdım. Öyle yapmasam tıkanacağımı hissederdim içimdeki coşkuyla. Tam olmasa da zaman zaman kendimi deliliğin kıyılarında hissettiğim doğrudur. Belki buna yoğun coşku da denilebilir. Bilemiyorum… Ama bu aralar coşamıyorum. Daha doğrusu coşkumu ifade edecek davranışlar içerisinde bulunamıyorum. Nil sağ olsun…

Hayatımla birlikte etrafımdakilerinde hayatı değişmeye başladı. Dönmek üzere gelen annemle babam Nil’in erken gelme ihtimaline karşılık kalmak zorunda kaldılar. Annemin bir haftalık gidiş-dönüşünü saymazsak. Onlar içinde zor olacak İzmir-İstanbul arası. Çünkü ağabeyimlerinde bir yavrusu olacak. Dolayısıyla annemlerinde torunu. Eve çok kısa aralıklarla iki torun birden gelecek. Ama biri İzmir biri İstanbul’a.

Dediğim gibi hayatım değişiyor. Şimdilik her şey yolunda. Ben içimde hızla büyüyen ve tepişen kızıma kavuşacağım günü bekliyorum sabırla. Onunla geçen gün bir anlaşma yaptım hemen gelmemesi hususunda. Bakalım anlaşmaya uyacak mı küçük zilli. Bekleyip göreceğiz..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...